5 Ağu 2015

Gunes Bakım Rutinim

Bütün bir yıl özlemle beklediğim tatil hiç kolay gelmediği gibi gelince de hızlıca geçip bitiverdi.
Tatilden döner dönmez vakit geçirmeden bu yıl uyguladığım ''Güneş Bakım Rutinim''i paylaşmak istedim.
Henüz tatil arefesindeyseniz bu yazı size epeyce yol gösterici olacak.

Avene Güneş Serisi ile geçen yıl tanışıp memnun kalınca bu yıl da aynı ürünlerle devam etmeye karar vermiştim.
Tam da güneş spreyimi almışken yeni çıkan güneş yağı ve güneş sonrası bakım ürünü lansmanda bizlere hediye edildi.
Böylece büyük bir Avene ekibine sahip oldum.
Bugünkü yazımın konusu bu ürünlerin özellikleri ve onları nasıl kullandığım üzerine olacak.

Yazıya geçmeden önce direk güneş ışınlarına uzun süre maruz kaldığınızda ve ürününüzü deniz/havuz sonrasında yenilemediğinizde hiçbir güneş ürününün sizi koruyamayacağını hatırlatmak isterim.
Sağlıklı bir bronzluk için tabiri caizse güneş ışınları ile kavrulmadan yavaş yavaş bronzlaşmalı ve güneş sonrası ürünleri ile bronzluğumuzu desteklemeliyiz.
İlk olarak geçen yıl da kullanmış olduğum Avene Güneş Koruyucu Sprey SPF+50 ile başlamak istiyorum.
Bu spreyi yüksek güneş koruma faktörü nedeniyle cildimin güneşe alışık olmadığı tatilin ilk günlerinde daha çok kullandım.İlerleyen günlerde daha çok yağ formlu koruyucuya yöneldim.
Ürünü kahvaltı için odamızdan ayrılmadan önce uyguladım.Böylece uygulama ile güneş ışığına maruz kalma arasında cildim ürünü iyice emmiş oldu.

Ürün özellikleri;
Hassas ciltlere uygun
UVA ve UVB ışınlarına karşı etkin
Paraben içermez
Suya dayanıklı ve iz bırakmaz.
  
Sprey başlıklı ürün ince bir formüle sahip.Cilt üzerine püskürttükten sonra dağıtmak hiç zor olmuyor.Yağlı hissi kesinlikle olmadığı gibi hoş bir koku koruyucuya eşlik ediyor.
Ben bir süre sonra uygulama kolaylığından dolayı vakitlerinin çoğunu güneş altında oynayarak geçiren çocuklarda da kullandım ve çocuklar için olan versiyonunu da almamış olduğuma bir hayli üzüldüm.

Denize girip çıktıkça özellikle omuzlarımda/dekolte ve bacaklarımda ürünü tekrar kullandım ve uzun süre güneşe maruz kaldığım bir gün sonunda sadece omuz bölgemdeki hafif kızarıklık ile tatilimi güneş kazası olmadan atlatmış oldum.
Birkaç gün sonra SPF 30 güneş koruma faktörü içeren Avene Huile Solaire Güneş Yağı'na geçtim.

Ürün özellikleri;
Yapışkan olmayan his
Suya dayanıklı formül
Hassas Ciltlere uygun
Paraben içermez
Hipoalerjik ve komodojenik.

UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma içeren bu yağı bazen elime bazen direk cildime spreyleyerek kullandım.Yaklaşık iki pompası bir kolum için yeterli oldu.
Yağ formundaki ürün yapış yapış his bırakmadan cildimi nemlendirip güneşten korudu.Suda ya da sudan çıktığımda cildimde hala etkisinin sürdüğünü görmek bana bu ürünü sevdiren ve tekrar tercih edebileceğim bir ürün yapan özellikleri oldu.

-YÜZ BAKIMIM-
 AVENE EAU THERMALE TINTED CREAM
Tatile gitmeden önce kullanmaya başladığım 50 faktörlü renkli güneş ürününe tatilde de devam ettim.
Renkli formülü ile kusurları kapamadan cildi renklendiren aynı zamanda koruyan bu ürünü oldukça başarılı buldum.Öyle ki daha önceki tatillerde yaşadığım burun ve alın bölgemdeki kızarıklık hiç oluşmadığı gibi tatil sonunda yüzüm neredeyse hiç bronzlaşmamıştı :)
Ürün Özellikleri;
Paraben içermez
Suya dayanıklıdır
UVA UVB ışınlarına karşı korur
Uzun süreli koruma sağlar
Termal su içerir
Aşırı sebum salgısını kontrol altına alır
Hafif yapısıyla kolayca uygulanır
Cilde sağlıklı bir görünüm verir

GÜNEŞ SONRASI BAKIMI

Gün bitip duş aldıktan sonra kullandığım ürünlerden biri Avene After Sun Losyon oldu.
Yatıştırıcı,nemlendirici ve besleyici içeriği ile cilt bariyerinin yeniden yapılandırılmasını sağlayan losyonu başta omuzlar,sırt ve bacaklar olmak üzere ihtiyaç duyulan tüm bölgelerde ailece kullandık.
Formülünü çok beğendiğim ürün kolayca uygulanıp inanılmaz bir hızla emiliyor ve yoğun nem vererek cildi rahatlatıyor.Tüm bunların yanında çok ta güzel kokuyor.
Kullandığım son ürün yatıştırıcı ve tahriş giderici özelliği ile bilinen Avene Termal Su oldu.Güneşten rahatsız olduğum zamanlarda ve banyo sonrasında yüzüme,kızların ise yüz ve omuzlarına uyguladım.
Hassas,alerjik ve tahriş olmuş ciltler için özel üretilen Avene Termal Su ayrıca;
Cerrahi müdehaleler sonrasında
Güneş çarpması sonrasında
Bebeklerde oluşan kızarıklıklarda
Makyaj temizliği sonrasında
Traş sonrasında
Spor sonrasında ve
Seyahat sırasında püskürtülerek rahatlamak için  kullanılıyor.

Ben geniş açılı püskürme sağlayan yumuşak başlığını oldukça seviyor ve rahatlatma açısından da diğer markalardan ayrı tutuyorum.

Bu yıl uyguladığım bu güneş bakım rutini ile güneş yanıkları yüzünden acı çekmeden,dudak üstümdeki daha önceden oluşmuş güneş lekemin koyulaşması dışında yeni leke edinmeden tatilimi tamamlamış oldum.
Uzun yazım ile umarım sizleri sıkmamış ve faydalı olabilmişimdir.

Sizin bu ürünler arasından çok sevdikleriniz/sevmedikleriniz varsa yorumlarınızı okumaktan mutluluk duyarım.
Sevgiler




3 Ağu 2015

Flormar Matte Rosewood Shine ve Feather Look Lovebird

Yazılmayı bekleyen onlarca oje arasından geçen hafta edinmiş olduğum iki Flormar ojesine yer vermek istiyorum.Mat ojelere her daim zaafım var.Flormar'ın mat serisinden bazı renkleri daha önce kullanıp memnun kalmıştım.Seriye yeni renkler eklendiğini duyunca bir gidip bakmak istedim ve vişne tonundaki bu ojeyi aldım.Feather efekt ojeler pek benlik olmasalarda indirimli fiyatına dayanamayarak Feather Look Lovebird rengini alıverdim.

Flormar Rosewood oje aldığı ışığa göre farklı tonlara bürünen bir oje.Parlak ışık ve güneş ışığındaki çok çok güzel.Gün ışığında daha morumsu duruyor ve bu halini daha az sevdim.
Tek katı oldukça kapatıcı olmasına rağmen ikinci kat ile daha kaliteli bir görünüm elde ediliyor.Kurumasına gelince diğer mat ojeler gibi çabucak kurudu ve kullandığım iki gün boyunca gayet dayanıklıydı.



Gelelim Feather Look serisinin Lovebird adlı cilasına.Tüy efekti denilen şerit simli oje neyse ki daha önce denediğim markalara göre daha ince yapılı çıktı ve kolay sürüldü.Bu tip cilalar genellikle bekledikçe koyulaşma eğiliminde oluyorlar ve şerit simler tırnak üzerinde birbirine yapışarak kötü görünüme yol açıyorlar.Bu ojede de aynı sorun olur mu bilmiyorum ama şimdilik rengarenk simlerini sevdim ve başka ojelerle de deneyip önümüzdeki günlerde instagram hesabımdan paylaşmayı düşünüyorum.
Hala takipte değilseniz instagramda @makyajkelebegiblog adıyla beni aratabilirsiniz.




Mat seri ojelerin fiyatları şu aralar 4.25 olsada Feather Look ojeyi 1.90'a aldım.En son sitelerini ziyaret ettiğimde ise ek indirim uygulanarak çok daha cazip fiyata inmişti.
Siz de yeni ojeler edinmek niyetindeyseniz indirimli serilere buradan göz atabilirsiniz.

Mat ve Feather  Efekt ojeler hakkında siz neler düşünüyorsunuzşbu iki ojeden sizin tercihiniz hangisi?

31 Tem 2015

PALMERS ÜRÜN DENEYİMİ:ŞAMPUAN,SIVI SABUN,EL KREMİ

Palmer's #14subat14sevgikadini etkinliğinde bizlere denememiz için şampuan,sıvı el sabunu ve el kreminden oluşan bir paket göndermişti.Geçtiğimiz aylarda ürünleri kullanma fırsatı buldum ve merak edenler için ürün deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.

En çok merak ettiğim ve ilk kullandığım ürün Kakao yağı içeren şampuan oldu.
400 ml ürün içeren ambalaja sahip olan Palmer's Kakao Yağı İçerikli Nemlendirici Şampuan saçı nemlendirmek,beslemek ve kaşıntılı kafa derisini yatıştırmak vaadiyle geliyor.
Mentol ve kakao karışımından oluşan kokusu naneli çikolatayı andırıyor ve bu çikolatayı sevenler için iştah açıcı oluyor.

Palmer's'ın bu şampuanı kullanım sırasında hakkında bir türlü kesin yargıya varamadığım bir ürün oldu.Kokusu kullanıma kesinlikle keyif katıyor.Paraben ve sülfat içermemesi çok güzel bir özellik ancak fazla köpürmediğinden benim gibi gür ve uzun saçlılar için birkaç yıkama gerektirerek ürün israfı oluyor.
Saçlarımı arındırma kısmına gelince iki şampuanlama sonunda saçlarım temizlenmiş,mis gibi kokmuştu ancak kafa derisindeki kaşıntıyı giderme vaadi ne yazık ki bende etkili olmadı.
Ürün hakkındaki kesin kararımı verdiren ise bir süre sonra yaşamaya başladığım saç dökülmesi oldu.İlk olarak kuaförüm söylediğinde pek inanmadığım saç dökülmem günler içinde giderek arttı ve uzun zaman sonra ilk kez bir şampuanla bitirmeden  yollarımı ayırmama sebep oldu.

Palmer's Amerika'dan ithal edilen,hayvanlar üzerinde test yapmayan,temiz içerikli bir marka.Şampuanı ile anlaşamamış olmak diğer ürünleri denemeyeceğimiz anlamına gelmez.Sıradaki ürün Organik Kakao Yağı ve E vitamini ile zenginleştirilmiş Palmer's Nemlendirici Sıvı Sabun oldu.

Tıpkı şampuan gibi sülfat içermeyen bu sıvı sabunu sevdim.Kakaomsu kokuya sahip sabun yıkama sonrası ellerimi hiç kurutmadığı gibi yumuşacıktı.Sülfat içermediği için çocuklar ellerini sık sık yıkarken içim daha rahat etti.Ben genellikle yıkama sonrası gıcır gıcır his bırakan sabunları seviyorum.Palmer's sıvı sabun bu anlamda beklentimi karşılamıyor ama bahsettiğim diğer özelliklerinden dolayı bundan sonra da ara ara alıp kullanabilirim.

Gelelim en sevdiğim ürün olan Kakao Yağlı E Vitaminli Yoğun Krem'e...
E vitamini ile zenginleştirilmiş konsantre el kremi cildi yağlandırmadan yoğun nem veriyor.Elimde bıraktığı kakao kokusunu ve uzun süreli nem hissini gerçekten çok başarılı buldum.

Neredeyse bir Body Butter kıvamındaki yoğun formüle rağmen sürüldüğü bölgede çabucak emiliyor.Ellerin yanı sıra diz,dirsekler ve topuklar gibi daha çok kuruyan bölgelerde de iyi sonuç veriyor.
Kremin ayrıca yara ve izler üzerinde yumuşatıcı ve iyileştirici etkisi olduğu,ayrıca cilt tonunu dengelediği de belirtiliyor ancak bu yazıyı yazana dek etiketini okumadığımdan yara izleri üzerinde denemeyi düşünemedim.
Cildinize bol nem verecek,paraben'den uzak iyi bir el kremi arayışındaysanız listenizin başına bu kremi de eklemenizi öneririm.
Yazıda geçen üç Palmer's ürünü ile ilgili benim düşüncelerim bunlardı.

Siz Palmer's markasına ait bir ürün deneyimlediniz mi,kullandıklarınız varsa düşüncelerinizi duymak isterim.
Sevgiler...



30 Tem 2015

Elancly Profesyonel İncelme Programı Deneyimim

Yaz ayları gelip de deniz mevsimi açılınca pek çoğumuz için alarm zilleri çalmaya başlıyor.
Geçen kış aylarına göre yediğimize içtiğimize daha bir dikkat eder,belki biraz spor yapar ve vücudumuzu şekle sokmaya çalışır hale geliyoruz.
Bende tatile hazır hale gelmek için yaz başında akşam yürüyüşlerine başladım ve bu yürüyüşleri Elancyl Selülit Serisi ile destekledim.
Bendeki selülit sorununun sürekli olmadığını, kilo almaya bağlı ve egzersiz yapmadığım dönemde artan cinsten olduğunu da belirtmek isterim.
Selülitle mücadale bir ekip işi.Daha önceleri sadece spor yaparak ya da masaj ile selülit sorunundan kurtulduğum dönemler olmuştu ancak süreç daha uzun sürmüştü.

Bu kez akşam yürüyüşlerime Elancly bakım serisini ekledim ve daha kısa sürede etkili sonuçlar aldım.

Birer gün arayla duşta Aktif masaj jeli ile bacaklarıma masaj yaptım.Sivri uçlu başlık yardımıyla üst kısmındaki delikten bir miktar jeli masaj başlığına doldurdum.Jelin kaygan ve hafifçe köpüren formülü sayesinde hem kan dolaşımımı hızlandırdım hemde jelin çok sevdiğim fresh kokusunun tadını çıkardım.
Duş sonrası Elancly Cellu Slim Bakım Kremi'ni sorunlu gördüğüm bölgelere dairesel hareketlerle masaj yaparak uyguladım.Hoş kokulu,akışkan krem çabuk emilen formülüyle cildime yumuşaklık ve uzun süreli nem kazandırdı.
Formülündeki Cecropia,Kafein,Elma ağacı ekstresi ve Sichuan biberi ekstresi sayesinde selüliti önleyen bakım kremi sayesinde yaklaşık 10 gün sonunda cildim daha iyi görünmeye başladı.Kullanım süremin sonunda ise selülit görüntüsünün %80'inden kurtulmuştum.

Kullandığım son ürün ise Elancly Sıkılaştırıcı Vücut Losyonu oldu.Uzun süreli nem veren hoş kokulu krem bölgesel ya da yaygın sıkılık kaybı durumlarında vücudun sıkılaşıp toparlanmasına yardımcı olma vaadiyle geliyor.30 ml deneme boyunu kullandığım kremi karın bölgemde kullandım ve önümüzdeki günlerde alışveriş listeme ekledim.
Son söz olarak Elancly Profesyonel İncelme Programı Ürünleri düzenli kullanıldıklarında,özellikle sporla desteklendiklerinde doğruca istenen sonuca götürüyorlar.

Sizde inatçı selülitlerden şikayetçiyseniz paraben içermeyen Elancly ürünlerine eczanelerden ulaşabilirsiniz.
Ürünler hakkında daha fazla bilgi için http://elancylturkiye.com/ sayfalarına göz atabilirsiniz.

Hassas Ciltler İçin Güneş Koruması : Eau Thermale Avène Lait Mineral Losyon SPF 50

%100 mineral filtre ile tüm hassas ve alerjik ciltlere
Güneşten özel korunma.
 Eau Thermale Avène Lait Mineral Losyon SPF 50
 Cildimizin yanmaya, tahriş olmaya değil ama güneşe ihtiyacı var. Yüzde yüz mineral filtreler içeren, hiçbir kimyasal koruma maddesi ve paraben içermeyen Eau Thermale Avène Lait Mineral SPF 50, tüm hassas, alerjik ciltler ve bebekler için geliştirilmiş, güneşle iyi ilişkiler kuracağınız tam koruma sağlayan bir güneş ürünü.
 Yaz deyince aklımıza hemen deniz, kum, güneş üçlüsü geliyor. Ancak ozon tabakasının son durumu göze alındığında hepimiz güneşten kaçar olduk. Kanserden korunmak, güneş yanığı sıkıntısı çekmemek, güneş maruziyeti dolayısı ile oluşabilecek lekelenmelere dur demek için mutlaka güneş kremi kullanmalıyız. 

Yüzde yüz mineral filtreli, hiçbir kimyasal koruma maddesi ve paraben içermeyen ve sadece fiziksel bir koruma sağlayan Eau Thermale Avène Lait Mineral SPF 50 Güneş Losyonunu tüm hassas ve alerjik ciltlerde, özellikle bebeklerde rahatlıkla kullanabilirsiniz.  Güneşin zararlı ışınlarından korunup, faydalarından yararlanarak tatilin keyfini çıkartabilirsiniz.
Tere ve suya dayanıklı özelliği olmasına rağmen, güneşe çıkmadan ve denize girmeden önce ürünü cildinize uygulayın. Özellikle yüzme aktivitesinden sonra veya uzun süreli güneşe maruz kaldığınızda, sık sık Eau Thermale Avène Lait Mineral SPF 50 %100 Mineral Filtre içeren Güneş Losyonu uygulayın.  
 Güneşten korunma ürünü kullansanız dahi, uzun süre güneş altında kalmayın.
 Perakende Satış Fiyatı: 67,9 TL 
*Basın Bültenidir



China Glaze Duo Setler

China Glaze ojelere benim kadar meraklıysanız sizlere güzel bir haberim var.
China Glaze ojelerin sevilen renkleri şimdi kozmetiksite.com 'da ikili avantaj paketleri halinde satılıyor.İkili China Glaze ojeler bu paketler ile oldukça avantajlı hale geliyor.





Amerika'dan ithaldir
Kanserojen içermez
36 ay dayanıklı
Sürülen oje daha uzun süre dayanır
Parlak görünüm 
Şişme ve kabarma yapmaz
Geniş renk seçeneği 
Porselen parlaklığında tırnaklar için China Glaze...


DUO China Glaze setleri kozmetiksite.com da sadece 20 TL üstelik Kargo Ücretsiz.




27 Tem 2015

Elidor ile Doganın Enerjisi Saçlarımda

Metropol hayatının saça düşman olduğu ve İstanbul'un saça en çok zarar veren şehirler listesinde dördüncü olduğunu düşünürsek yeni saç bakım ürünü arayışlarım hiç bir zaman bitmeyecek gibi görünüyor.Şehir yaşamının etkisiyle her gün saçımıza yapışan onlarca madde onları cansız gösterdiği gibi zamanla enerjisini kaybetmiş mat saçlara sahip olmamıza neden oluyor.
Üstelik hafta boyu süren yoğun iş temposu,hafta sonu ev ve alışveriş koşuşturmaları derken saçlarımda benimle birlikte yoruluyor ve onları hızlı bir şekilde kendine getirecek ürünlere ihtiyaç duyuyorum.

İşlem görmüş ,üstelik çok sık yıkanmaya ihtiyaç duyan saçlarım için uzun süredir  pahalı ürün arayışından vazgeçtim.Artık ürüne ulaşma konusunda beni, kullanım aşamasında ise saçlarımı yormayan ürünler kullanıyor ve elde ettiğim sonuçlardan memnuniyet duyuyorum.

 Bugün son dönemde kullandığım ve saç bakımı konusunda beklentilerimi karşılayan Elidor Doğanın Enerjisi Saç Bakım Serisi hakkındaki görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

Elidor Doğanın Enerjisi serisi Canlı ve Dirençli Saçlar ile Güçlü Saç Uçları olmak üzere 2 farklı bakım serisinden oluşuyor.

Işıltılı Saç konusundaki bilgileriyle dünyanın en çok aranan kuaförleri arasında olan Jamal Hammadi doğal içeriklere düşkünlüğü ile de tanınıyor.
Öncelikle her iki serininde saçlara enerjisini geri kazandıracak bitkisel ekstreler içerdiğini söylemek istiyorum.
Canlı ve Dirençli Saçlar Serisi antioksidan özelliği ile bilinen Ginseng içerirken,Güçlü Saç Uçları Serisi Angelika adıyla bilinen melekotu içeriyor.


Angelika kökü, saç bezlerini besleme,saç derisinin yağ dengesini sağlama ve saç oluşumu için ortam hazırlama gibi pek çok faydası bulunan saç üzerinde oldukça etkili bir bitki.Bu nedenle yorgun ve yıpranmış saçlarım için şampuan içeriğinde bulunması hoş bulduğum bir özellik oldu.

Ben havaların ısınmış olmasıyla güneşin saç üzerinde yarattığı kuruluk ve renk tahribatlarını düşünerek Canlı ve Dirençli Saçlar serisine ağırlık verdim ve serinin tamamını birlikte kullanmaya özen göstererek  saçlarım için yeni bir adım atmış oldum.

Elidor Canlı ve Dirençli Saçlar  Serisi,Şampuan,Saç Kremi,Ekspres Bakım Spreyi ve 7/24 Şekillendirici  Bakım Kremi'nden oluşurken  Elidor Güçlü Saç Uçlar Serisi Şampuan,Saç Kremi ve Ekspres Bakım Spreyi'nden oluşuyor


Sizde saçınızın ihtiyaç duyduğu Elidor serisine şans vererek beş kat daha sağlıklı saçlara saçlara giden yolda ilerleyebilir ve düzenli kullanımda doğanın enerjisini saçlarınızda hissedebilirsiniz.










24 Tem 2015

Caudalie Yüz Temizleme Köpügü ve Tonik Deneyimim

Son dönemde dikkatimi çeken cilt bakım markalarının başında Caudalie geliyor.Bir Fransız markası olan Caudalie'nin hikayesi 1995 yılında Bordeux'ta Mathilde Thomas'ın ailesine ait üzüm bağlarının kalbinde  başlıyor.Asma ve üzümün cilt üzerindeki faydalarını keşfeden aile üzüm çekirdeği polifenollerini elde etmek için patent alıyor ve Caudalie markası ortaya çıkıyor.
Caudalie'nin en önemli özelliği ürünlerin doğal içeriklerle üretilmiş olması.Hafif formüllü ürünlerin cildimi yormadan gorevini yerine getirmeleri sevdiğim bir özellik oldu ve markaya olan ilgimi artırdı.
Temel cilt bakımım için kullandığım Caudalie Yüz Temizleme Köpüğü , %98 doğal içerikler ile üretilmiş likit formda bir ürün.Pompasına basıldığında köpüğe dönüşen temizleyici karma cildimi kurutmadan temizleyen nadir ürünlerden biri oldu.
Kullanım şeklime gelince makyaj yapmadığım günlerde sadece iki pompa köpük tüm yüzümü temizlemeye yetti.Makyaj yaptığım günlerde ise önce Misel su ya da Caudalie Makyaj Temizleme Losyonu ile temizleyip sonrasında köpük ile yıkayarak tamamen temizlenmiş bir cilt elde ettim.
Temizleme ürününü kullanırken fırçaların köpüğü söndürdüğü hissine kapılarak sadece ellerimi kullandım.
Caudalie Nemlendirici Tonik ise pompalı başlığı ile yine kullanım kolaylığı sağlayan ve vaat ettiği gibi karma cildimde gerginlik ya da hassasiyet yaratmayan bir ürün oldu.Nemlendirici Vinolevure (Üzüm mayasının köpüğünden elde edilen ,suyu cilde hapseden bir bileşen)içeren formül cilt bakımımı tamamlayıp ciltte kalan son kalıntıları alıp götürdüğü gibi cildi bir sonraki  aşama olan nemlendirmeye hazırlıyor.
Portakal ve limon çiçeği ile karpuz ve nane yağı esansı içeren tonik alkol,paraben ve mineral yağlar içermiyor.
Sizde cilt bakımınız için hafif ve doğala yakın içerikli ürün arayşındaysanız Caudalie ürünlerine şans verebilirsiniz.
Bu yazıda bahsettiğin iki bakım ürünü bittikçe alacağım ve başka markalar denesemde geri döneceğim ürünler oldular.

Siz Caudalie ürünleri ile tanıştınız mı,tanıştıysanız en sevdiğiniz ürünler hangileri?



23 Tem 2015

Topicrem Sparkling Body Vücut Nemlendiricisi

Topicrem markasına ait Işıltılı Vücut Kremi yazın gelişiyle birlikte kullanmaya başladığım tatilde ise elimden düşürmediğim bir bakım ürünü oldu.
Öncelikle söylemeliyim ki bu ürün özel gün ve gecelerde cilde ışıltılı görünüm vermek,tatil akşamlarında elde ettiğiniz bronzluğu altın efektiyle güçlendirmek için ideal bir ürün.Ben bu tarz ürünleri genellikle yaz mevsiminde kullanmayı seviyorum.Kışın kapalı kıyafetlerin örttüğü tenimiz için çok uygun olduğunu düşünmüyorum.
Hem nemlendirme ihtiyacını karşılayan hemde ışıltılarıyla cilde sofistike bir görünüm kazandıran losyon, cilde kolayca yedirilebilen akışkan olmayan bir kıvama sahip.
Ben bu losyonu cildimin güneşten en çok  etkilendiği dönemde hem nemlendirmek hemde parlak bir efekt vermek için kullandım ve oldukça memnun kaldım.
Özellikle el,kol ve bacaklarıma uyguladığımda cildimin bütün kuruluğunu aldığı gibi verdiği nemin uzun süreli olması,yapış yapış bir his bırakmaması ve altın renkli ışıltılarıyla bıraktığı etkiyi çok sevdim.
Topicrem dermokozmetik bir marka ve satışı eczanelerde yapılıyor.Bu konuda hassas olanlar için çok masum olmayan içerik görselini ekliyorum.
Sizde benim gibi cilde ışıtılı görünüm veren losyonları seviyorsanız Topicrem'in bu ürünü oldukça işlevsel ve şans verilmeyi hak eden bir ürün diye düşünüyorum.Rahatsız edici olmayan hafif kokusu,verdiği nem ve parlaklık ile benim yazım Topicrem ile geçecek.

Cildinize ışıltı katmak için sizin kullandığınız ürünler neler,kullanıp da memnun kaldıklarınız hakkında yorumlarınızı bekliyorum.

16 Tem 2015

Bloggerlar Paylaşıyor ile Hacıbekir Şekercisi'nde Buluştuk

Geçtiğimiz hafta Bloggerlar Paylaşıyor sitesinin kurucusu sevgili arkadaşım Şafak ve site editörü Nihan'ın davetiyle Ali Muhittin Hacı Bekir'in Beyoğlu mağazasında iftar yemeği için biraraya geldik.
Bu organizasyon bizlere aslında pek çoğumuzun tanıdığı ve en az bir ürününü tatmış olduğu Hacı Bekir'i daha yakından tanıma fırsatı verirken bizleri eski İstanbul anılarıyla dolu keyifli bir yolculuğa çıkardı.
Beyoğlu her gittiğimde bana duygu fırtınası yaşatan,mis gibi tarih kokan büyülü bir semt.İşte o akşam tarih kokan bir caddede tarih kokan bir mağazada ağırlandık ve birbirinden güzel lezzetlerle tanışma fırsatı bulduk.
Mağazaya girdiğimizde Hacı Bekir'in dördüncü kuşak torunu olan Hande Hanım bizleri karşıladı.Bir süre vitrinleri gezip ürünleri inceledikten sonra bizler için hazırlanan sofrada lezzetli ev yapımı yemeklerle başlayan akşamımız eşsiz Hacı Bekir lezzetleriyle devam etti.



Benim hafızama Safranbolu'ya gittiğimde aldığım kutu kutu lokumlarıyla kazınan Hacıbekir'de binbir lezzet bulunuyor.



Çeşit çeşit lokumlar,şekerlemeler,badem ezmeleri,pastalar,limonatalar,şerbetler,ev yapımı reçeller...
Lokumlar zaten artık birer simge haline gelmişler.Ancak bunun yanında çeşit çeşit mevsim meyvelerinden hazırlanmış reçeller,limonata ve demirhindi şerbeti takdir edilesiydi.
Benim daha önce denememiş olduğum demirhindi şerbeti Osmanlı saraylarında çokça tüketilen,lezzetli olmasının yanında şifalı görülen bir içecekmiş.
Yemek sonrası sohbetimiz tatlılarla devam etti,Ben triliçe,yaz helvası ve çevirme fondan'ı denemek istedim.Fondan benim için biraz fazla tatlı olsada triliçe ve yaz helvasının lezzeti hala aklımdadır.



Ürünlerin her biri 238 yıllık bir deneyimin bir parçası ve nesilden nesile geçen bir efsane olmuş durumdalar.
Şimdi gelin birlikte Hacıbekir'in geçmişine uzanan nostaljik bir yolculuğa çıkalım ve bu köklü firmayı yakından tanıyalım.

 Bekir Efendi 1777'de İstanbul'a gelerek Bahçekapı'da küçük bir şekerci dükkanı açarak bugüne ulaşan şöhretinin temellerini atar.
Hacı Bekir Efendi Avrupa!dan gelen ''kelle''şekeri havanda dövüp erittikten sonra içine gül,tarçın,portakal ve limon ekleyerek o güne kadar görülmemiş lezzette akide şekerleri elde eder.Böylece adı yavaş yavaş duyulmaya başlar.Ancak şeker ve nişasta kullanarak ürettiği lokum Hacı Bekir efsanesinin temel taşı olur.Yeri hala doldurulamayan bu lokumun tadı ve kıvamı öyle benzersizdir ki batılılar taklit etmeye çalışırken jel şekerlemeleri icad ederler...

Akide ve lokumların ünü saraya ulaşan Hacıbekir Efendi II.Mahmut tarafından Şekercibaşılığa getirilir ve bundan sonra sarayın şekerleme ihtiyacı Hacıbekir Efendi tarafından karşılanır.

İstanbul'da bunlar olurken bir İngiliz gezgin lokumları ülkesine götürüp ''Turkish Delight''ismiyle yakınlarına ikram edince Avrupalılar Türk lokumuyla tanışmış ve bugünkü Turkish Delight ismi yerleşmiş olur.

Hacıbekir Efendi'nin vefatının ardından oğlu Mehmet Muhiddin Efendi daha sonrada oğlu Ali Muhiddin Bey markaya altın çağını yaşatır.
Günümüzde birçok yabancı ülkede temsilcilikleri bulunan Hacı Bekir,İstanbul'daki ilk mağaza olan Bahçekapı Merkez mağazasına ilave olarak Karaköy,Galata,Tepebaşı,Pangaaltı,Çarşıkapı,Parmakkapı,Kadıköy ve bizi misafir eden Beyoğlu şubelerini açmıştır.

Bu eşsiz gecenin sonunda elimizde Hacıbekir lokumlarımız,hafızamızda tatlı anılarla evlerimizin yolunu tuttuk.Lokumlarımızı bayramda sevdiklerimizle paylaşmak için özenle sakladık.
Sizde bir geleneği sürdürüp sevdiklerinizle lokum tadında bir bayram geçirmek isterseniz bir Hacıbekir şubesine uğramanız ya da http://www.hacibekir.com/tr/ adresine uğramanız yeterli.

Mutlu bir bayram geçirmeniz dileklerimle...



Tasarım:Sawako Kuronuma