NYX HAPPY HOUR // SEZON ÜRÜNLERİ LANSMANI

Geçtiğimiz hafta NYX Kozmetik'in yepyeni sezon ürünleri ile tanışmak üzere Soho House'ta düzenlenen çok renkli bir etkinliğe katıldım.

NYX her ihtiyaca cevap veren ürün alternatifi ve uygun fiyatlarıyla son dönemde en çok alışveriş yaptığım markaların başında geliyor.Bu sebeple pek çok ürününü severek kullandığım markanın sezon ürünleri ile tanışmak benim için yepyeni bir heyecan oldu.

 Oldukça sıcak bir İstanbul akşamında NYX'in güleryüzlü ekibi tarafından ağırlanarak ürünler ve marka hakkında bilgiler aldık.NYX ürün yazılarıma en çok gelen yorumların başında NYX ürünlerinin nerelerde satıldığı ve online satışın olup olmayacağı soruları geliyordu.Bu lansmanda öğrendik ki İstanbul Avrupa yakası yakında bir NYX mağazasına sahip olacak ve Sonbahar aylarında online satış başlayacak.

 NYX'in yepyeni ürünleri arasında son dönemde çok popüler olan Ombre Makyaj Ürünleri var.Renk renk ombre allıklar ve ombre dudak makyajı uygulaması için açık ve koyu iki rengi bulunan çift taraflı ombre rujlar oldukça dikkatimi çekti.

 Peki tek başına ya da birkaç renk bir araya getirilerek uygulanan rengarenk eyeliner'lara ne dersiniz?

Bende bu eyeliner'ın üç rengi mevcut ve yakında yeni bir yazıda detaylarından bahsediyor olacağım.

Happy Hour etkinliğinin en çok dikkat çeken ürünlerinden biri kuşkusuz Strobe of Genius Aydınlatıcı Paleti oldu.Hem far hem aydınlatıcı olarak kullanılabilen 7 farklı tonda ürün içeren bu palete bayıldım.

Etkinliğin bir diğer güzel yanı ise bu güzel ürünleri birbirinden güzel dostlarla birlikte incelemek ve doyasıya sohbet etmekti.Bu sayede uzun süredir göremediğim sevgili İrem ve Şebnem başta olmak üzere pek çok blog yazarı arkadaşla hoş vakit geçirmiş olduk.

Bu keyifli etkinlikten sonra bundan sonraki alışverişlerime ve blog yazılarıma konu olacak pek çok yeni ürün fikri ile eve döndüm.Detaylı yazılar Eylül ayında sırayla yer alacak.Markanın ürünlerini merak edenlere mutlaka okumalarını öneririm.

Siz NYX ürünleri ile tanışma fırsatı buldunuz mu? Sizin favori NYX ürünlerinizi yorum kısmından okumak beni çok mutlu eder.

LOCCİTANE SUKULENT TASARIMI ETKİNLİĞİ

Görünümlerinin çekiciliği ve zahmetsizce yetiştirilebilmeleri gibi özellikleriyle sukulentlerin bendeki yeri ayrıdır.

Şimdiye kadar hep saksıda yetiştirdiğim bu bitki hakkında bilgi almak ve sukulent tasarımı konusundaki işlem basamaklarını öğrenmek için L'occitane'nın Terrarium House'da düzenlediği atölye çalışmasına büyük bir heyecanla katıldım.

5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlik L'occitane ruhunu yansıtan,doğallığı ön plana çıkaran ve şehir karmaşasından yorulmuş zihinlerimizi arındıran bir etkinlik olarak hafızamda yer edindi.

Bu yazımda doğa dostu,iyi hissettirmeye odaklı güzellik ve bakım ürünleri sunan L'occitane aracılığı ile katıldığım bu atölye çalışmasında Galata Terrarium House'da edindiğimiz bilgilerden bahsetmek istiyorum.

• Gövde ve yapraklarındaki dokularda su tutabilen kaktüs ailesine ait olan sukulentlerimiz için büyük cam fanuslar hazırlanmıştı.Bu bitkiler suyu 15 gün kadar depolayabildikleri için fazla su köklerin çürümesine yol açabiliyor.Bu sebeple hem fazla suyu tutması hemde suyu neme çevirebilmesi için fanuslarımızın en altına küçük çakıl taşları yerleştirerek çalışmamıza başladık.

• Ardından fanus içinde zararlı bakterilerin üremesini engelleyecek ve bitkimizin uzun süre canlı kalmasını sağlayacak olan aktif karbon kömürünü taşlarımızın üzerine ince bir tabaka halinde yerleştirdik.Son olarakta torf adı verilen kaliteli toprağımızı 4 parmak kalınlığında yerleştirerek sukulentlerimizin yerleştirileceği aşamaya gelmiş olduk.

• Üç farklı sukulentimizi saksılarından çıkarıp köklerini temizledikten sonra torf üzerinde kökümüzün sığacağı büyüklükte çukurlar açarak toprağı sıkıştırmadan bitkilerimizi yerleştirdik.
• Son aşama minik çakıl,kum ve ağaç kabuklarından dilediğimizi seçerek tasarımımızı süsleme kısmıydı.Ben çakıl taşları,ağaç kabukları ve L'occitane ile özdeşleşen yapay ölmez otu kullanarak çalışmamı bitirdim.

Sukulent düzenlememin son hali ve sonrasında Terrarium House'ta karelediğim birbirinden güzel terraryumlarla yazıma son verirken her aşamasından ayrı keyif aldığım ve huzur bulduğum bu çalışma için Loccitane Türkiye ve Terrarium House'a teşekkür ederim.Sizde sukulentlerinizi farklı bir sunumla yetiştirmek isterseniz edineceğiniz birkaç malzeme ile kendinize özel bir çalışma yapabilirsiniz.

Alt görsel kaynak-Terrarium House

Evde çiçek yetiştirmekte zorlanan biir olarak az ilgi isteyen ancak bir o kadarda şık duran Sukulent'lerimi ben çok sevdim.Hatta eve gelince yanlarına yeni arkadaşlar ekledim.

Siz sukulent ve teraryumlar hakkında neler düşünüyorsunuz,daha önce evde uzun dönem yetiştirdiğiniz benzer bitkileriniz oldu mu?

PİDEKÖY İFTAR YEMEĞİ BULUŞMAMIZ

Geçtiğimiz hafta sevgili Yasemin yeni bir davetle bizleri bir araya getirdi.Bu kez iftar yemeği için Buyaka Pideköy'deydik.Günün yorgunluğunu bir süredir görüşemediğimiz dostlarla sohbet ederek atarken Pideköy'ün eşsiz lezzetlerinin tadına baktık.

Pideköy işletme ortaklarından Şebnem hanım pide çeşitleri hakkında bilgiler verip seçim yapmamıza yardımcı olurken işletme hakkında da bilgiler vererek Pideköy'ü yakından tanımamızı sağladı.

Benim ilk kez Ankara'da yaşadığım dönemde tanımış olduğum Pideköy'de, açık ve kapalı olarak hazırlanan pastırmalı,kavurmalı,kıymalı,peynirli,kuşbaşılı,karışık,patatesli,mantarlı,ıspanaklı ve Pideköy Dörtlüsü olarak adlandırılan dört lezzetin bir araya geldiği pide çeşitleri bulunuyor.

7 tahıllı,yüksek lif içeren,düşük kalorili pide seçeneği formuna dikkat edenler için çok iyi bir seçenek olmuş.Bu fikri hepimiz gerçekten çok sevdik.

Mercimek çorbası ile başlayan iftar yemeğimize Karadeniz'in meşhur fasülye turşu kavurması ve birbirinden güzel salatalar eşlik etti.Ardından sunulan pide çeşitlerinden benim tercihim kaşarlı,sucuklu pideden yana olurken İlknur'un pastırmalı pidesi'nin tadına bakmayı da ihmal etmedim tabi :)

Tatlı seçeneği olaraksa Künefe ve Sufle seçenekleri bulunuyor.Ben Ramazan ayına çok yakıştırdığım dondurmalı künefenin tadına baktım ve mutlaka size de öneririm.

Ankara'da olanlar 6 farklı Pideköy seçeneği ile oldukça şanslılar.İstanbul'da olanlar ise bu eşsiz lezzetleri Buyaka ve Palladium AVM Pideköy salonlarında bulabilirler.

Göstermiş oldukları özen,sunmuş oldukları güleryüzlü hizmet ve misafirperverliklerinden dolayı tüm Pideköy personeline, bu güzel güne aracılık ettiği için sevgili Yasemin'e çok teşekkür ederim.

İPEK PAMUK İLE YAZ AYLARINDA HASSASLAŞAN CİLTLERE DİKKAT!

Vücudumuzun yüzde 16’sını oluşturan cildimiz sürekli ilgi ister. İnsanlar için besin ve su nasıl gerekliyse yaz aylarında damarlarımızın genişlemesiyle hassaslaşan ciltlerimiz için de bakım o kadar önem taşır. Cildimizin dost markası İpek Pamuk yaz öncesi cilt bakımı için gerekli olanları  sizler için anlattı.

Türkiye’nin ilk ve en köklü pamuk üreticilerinden İpek Pamuk yaza girerken güzellik ve makyaj bloggerlarıyla bir araya geldi.  Yaz öncesi makyaj temizlemenin püf noktalarının, yaza girerken cilt bakımının öneminin ve cildimize temas edecek ürünler seçerken bilinmesi gerekenlerin paylaşıldığı toplantı 2 Haziran Cuma günü  CVK Bosphorus Otel’de gerçekleşti. 

Toplantıda İpek Pamuk Pazarlama ve Marka Yönetimi Uzmanı Merve Azat, İpek Pamuk ve ürünleriyle ilgili bilgiler verirken Kariyer Eğitim Kurumları Güzellik Uzmanı Ermin Dereli de güzellik sırlarını paylaştı.

Cilt kendi yapısında olmayan hiçbir maddeyi kabul etmez

Cildimizin bakımının önemini vurgulayan Ermin Dereli şunları söyledi. “Cildimiz vücudumuzun yüzde 16’sını oluşturan en büyük organımızdır. Oksijen alıp karbondioksit vererek canlılığını sağlar. Sağlık, gıda ve temizlik durumumuzu dışarıya yansıtır. İnsanlar için besin ve su ne kadar önemliyse, cildimiz için de bakım o kadar önemlidir. Cildin gıdası bakımdır ve her gün düzenli şekilde yapılmalıdır. Önemli nokta ise kullanılan ürünlerin doğal, fizyolojik ve biyolojik olarak cildin alıp verdiği maddelere benzemesidir. Çünkü cilt kendi yapısında olmayan hiçbir maddeyi kabul etmez.”

Ecocert Greenlife Organic Sertifikalı Ürünler

İpek Pamuk Pazarlama ve Marka Yönetimi Uzmanı Merve Azat da cildimize değen ürünleri seçerken dikkatli olunması gerektiğinin altını çizerken sözlerine şöyle devam etti. “İpek, İpek Organik, İpelina ve Minipek markalarımızla önceliğimiz tabii ki insan sağlığı. Bunun bilincinde olarak ürünlerimizi yüzde yüz pamuktan üretiyoruz. Bizim için buradaki en önemli nokta kalite olgusunu en ön planda tutarak tüketicilerimize üstün bir hizmet vermek.  İpek Organik ürünlerimiz Global Organic Textile Standart sertifikalarına sahip. Biz İpek Pamuk ailesi olarak, organik pamuk üretimi ile Türkiye’de bir ilk gerçekleştirdik.

İpek ve İpek Organik ürün gamımız içinde hidrofil pamuk, makyaj temizleme pedleri ve kulak temizleme pamukları yer alıyor.

Genç kızlara özel İpelina markasının da büyük ilgi gördüğünü anlatan Merve Azat sözlerini şöyle noktaladı. “İpelina; perforeli hidrofil pamuk , solüsyonlu oje ve makyaj temizleme pedleri,  makyaj temizleme pedleri, makyaj düzeltme pamuğu ve kulak temizleme pamuğundan oluşmaktadır.

İPEK PAMUK’TAN CİLT BAKIMI SIRLARI

1. Cilt bakımı uygularken cilt tipi iyi bilinmeli ve ona uygun ürünlerle kullanım metodlarına hakim olunmalı.

2. Her cilt farklıdır ve her cildin ihtiyacı neyse ona göre uygulama yapılmalı. Günlük, haftalık, aylık bakımlar düzenli yapılmalı, cilt gıdasız kalmamalıdır.

3. Yaz aylarında cildimiz sıcağın etkisiyle hassaslaşır. Bunun nedeni damarlarımızın genişlemesi ve kan yoluyla hücrelerimize daha fazla besin ve oksijen gitmesi. Asit özelliği taşıyan ter diğer zamanlara göre daha fazla olacağından ciltte bir hassasiyet yaratır.

4. Cilt temizliğinde kullanılacak malzemeler doğal, dermatolojik ve hypoalerjenik olmalı.

5. Bilinçsiz uygulamalar cildimize zarar verebilir ve istenmeyen durumlara neden olabilir.

6. Kullandığımız cilt bakım ürünleri kadar, bu ürünleri uygulamak için kullanılan materyaller de (pamuk, fırça, sünger vb.) cilde uyumlu ve cilt yapısını bozmayacak şekilde olmalı.

7. Cilt temizliğinde uygulanacak metotlar yaşlanmanın etkilerini geciktirmekte önemli rol oynar. Makyaj çıkartırken hareketlerimiz bölgelere göre doğrusal veya dairesel olmalı. Hassas göz çevresinde doğrusal ve nazik hareketler uygulanmalı, cilt genelinde dairesel ve yukarıya doğru baskılı hareketler yapılmalı. Daireler içten dışa doğru uygulanmalı ve basınç asla aşağıya doğru yapılmamalıdır.

8. Göz çevresindeki deri vücudumuzdaki en ince deridir. Kalınlığı yalnızca 1mm’dir. İlk yaşlanma belirtileri, elastin ve kolajen liflerinin dejenerasyonu ile göz çevresinden anlaşılabilir. Bu yüzden göz çevresi bakımına özen gösterilmeli ve hassas davranılmalı. Uygun olmayan ürünler kullanmak hassas göz çevresine zarar vererek elastin ve kolajen liflerin dejenerasyonuna sebep olabilir.

9. Göz makyajı çıkarırken kullandığımız yağlı ürünleri cildimizde bırakmak göz çevresinde yağ butonlarına neden olur. Çünkü göz çevresinde diğer bölgelere göre yüzde 5 oranında yağ bezi bulunur. Göz kapağında ise yağ bezi yoktur ve yağlı ürünleri dışarıya yağ noktacıkları olarak atar. Bu durumun önüne geçmek için ıslak bir pamuk yardımıyla temizleme ürünü ciltten alınabilir veya yıkayarak temizlenebilir.  

PABLOSKY İLE MİNİK AYAKLAR İÇİN AYAKKABI SEÇİMİ

Geçtiğimiz hafta içi Çocuk Ayakkabı Markası Pablosky'nin Kanyon mağazasını ziyaret edip Opr.Dr Murat Öztürk ile çocuk ayak sağlığını konu alan bir söyleyişiye katıldım.

Biricik Dünyam blogunun yazarı Biricik Hanım'ın davetiyle katıldığım bu davette iki kız çocuğu annesi olarak doğru bildiğim bazı yanlışları düzeltme şansı bulurken kızlarım için uygun ayakkabıyı nasıl seçmem gerektiğini de öğrenmiş oldum.

İspanya'nın en büyük ayakkabı üreticilerinden olan Pablosky rahat olduğu kadar şık ayakkabılarıyla artık ülkemizde.

Çocuk ayak sağlığı konusundaki uzmanlığını yüksek kalite standartlarındaki ayakkabıları ve  0-16 yaş aralığına hitap eden geniş ürün yelpazesiyle birleştiren Pablosky moda ile ayak sağlığını bir arada sunuyor.

Pablosky ayak tabanını 4 bölgeye ayıran 4 nokta sistemini kullananarak çocukların ayaklarına şıklık katarken gerekli taban desteğini de almalarını sağlıyor.Hakiki deri dış yüzey,INTECH teknolojisi ile iki saniye içinde sıvı çeken ve buharlaştıran iç yüzey,topuk ve burun koruyucusu ile kaymaz dış taban gibi özellikler benim oldukça ilgimi çeken ve ayakkabı kullanırken yaşadığımız sorunlara çözüm getiren alternatifler oldu.

Geniş ürün yelpazesi ve hitap ettiği yaş aralığı ile uzun süre ziyaret edeceğimiz Pablosky Ceylin'in de çok beğendiği ve model seçmekte hiç zorlanmadığı bir marka oldu.

Şu anda Mall of İstanbul,Kanyon ve Akasya AVM'de mağazaları bulunan Pablosky'e her annenin yolunu düşürmesini öneririm.

Opr.Dr Murat Öztürk ile Çocuk Ayak Sağlığı Üzerine Yapılan Şöyleşi'den Dikkat Çeken Notlar:

Ayakkabı seçiminde nelere dikkat etmeliyiz?

Ayakkabı seçimindeki ilk kriter iç taban desteğinin olmasıdır.Daha sonra sırasıyla malzeme kalitesi,hava alabilirlik, taban yumuşaklığı gibi unsurlar göz önünde bulundurulabilir.

İlk adım ayakkabısı gerekli midir,çocuk kaç yaşına geldiğinde uygun ayakkabı seçilmelidir?

Çocuk ayağının üzerinde kendi kendine durabildiği,ayak üzerine yük binmediği 11-12 aylık döneme kadar herhangi bir ayakkabı giyebilir.Daha sonraki dönemde mutlaka uygun bir ayakkabı seçimi yapılmalıdır.

Bebeklerde parmak ucunda yürüme bir problem midir,kaç yaşa kadar devam eder?

Parmak ucunda yürüme iki sebeple olur.Birincisi baldır arkasındaki kasların kısa olmasından kaynaklanır ancak bu çok sık karşılaşılan bir durum değildir.Daha çok çocukların hızlı hareket etme ihtiyacından kaynaklanır ve sorun değil,geçici bir durumdur.

İçe basma normal bir durum mudur,içe basma durumunda ne yapmak gerekir?

İçe yatık basma ayağın dengesini bozan bir durum olduğundan dışarıdan bir aparatla ya da ayakkabıyla düzeltilmesi gerekir.

Düz tabanlık nasıl anlaşılır?

Çocuğun dizi  ve ayağı 90 derece açıdayken parmakları yukarı kaldırıldığında ayak tabanında bir oyuk oluşur.Bu oyuntunun görülmesi gelecekte bu konuda sıkıntı yaşanmayacağı fikrini verebilir.

Doğru tanı radyolojik incelemeyle konur.Düz tabanlık durumunda gerileme olmaz.Tıpkı saç rengimiz,göz rengimiz gibi kalıtsal özelliklerimizle şekillenir.Dışardan müdahale edemesekte uygun bir destekle yürümeyi daha konforlu hale getirmek mümkündür.

Verdiği bilgiler için Dr Murat Öztürk'e ve bu söyleyişiye aracılık ettikleri için Pablosky'e teşekkürler.

Pablosky ile ilgili daha detaylı bilgi ve ayakkabı modellerini incelemek için;

http://pablosky.com.tr/

ETKİNLİK: KRİSPY KREME İLE BARİSTA AKADEMİDE KİŞİYE ÖZEL KAHVE SEÇİMİ

Geçtiğimiz hafta blogger arkadaşım Şerife'nin aracılığıyla lezzetlerini çok sevdiğim Krispy Kreme'in kahveleri ile tanışmak için Barista Akademi'deydik.

Barista nedir diye merak edenler için kahveyi tüm ayrıntılarıyla bilen,hazırlayıp sunan kahve uzmanı kişi diyebilirim.

Barista Akademi'de ilk olarak Krispy Kreme Kurumsal Satış sorumlusu Esra Hanım'dan bilgiler aldık.

1937’de kurulmuş Doughnut ve Kahve firması olan Krispy Kreme bugün 24 ülkede yaklaşık 1100 mağazasıyla günde 10 milyon ve yılda 3 milyar doughnut üretmekte.

Türkiye’de ise 2009 yılında ilk şubesini açan Krispy Kreme, şu anda İstanbul’da 19 noktada hizmet veriyor. Doughnut dışında kahvedeki iddialarını da vurgulamak için kahve workshopları düzenlemeye başlayan firma bunu da iş ortağımız FM Kahve ile birlikte Barista Akademi binasında gerçekleştiriyor.

 Kahve Tadımı ve Damak Zevkine Özel Kahve Tespiti için Barista Eğitim Koordinatörü Mustafa Trink'in yıllar içinde biriktirdiği eşsiz bilgilerden faydalanarak kahve tadımımızı gerçekleştirdik.

Mustafa Bey deneyimlememiz için önceden kavurduğu 6 farklı bölgeye ait kahveyi aynı teknikle aynı sürede kavurup demleyerek tatmamızı sağladı.

Kahve çekirdeklerinin eşsiz kokularını önce çekirdek halinde,sonra çekilmiş  halde en sonunda da demlenmiş halde koklayıp bize çağrıştırdıkları nesneleri teker teker not ettik.Ardından kahveleri dil üzerinde spreyleme denen teknikle tadıp aldığımız koku ve ağzımızda bıraktığı ekşimsilik,acılık gibi farklı özelliklerine  göre puanladık.

Bu tadım sonrasında kahve içerken daha önce hiç farketmediğim kokuları hissedip farklı tatlar aldım ve öğrendim ki kahve yetiştiği bölgenin toprak özelliğine göre aromasını şekillendiriyor.

Denediğim kahveler içinde puanı en yüksek çıkan kahve Colombian olurken onu Geisha adlı ödüllü kahve izledi.Günlük yaşamımda çaydan çok kahveye yer veren biri olarak kahve hakkında biraz daha bilinçlenmek benim için eşsiz bir deneyim oldu.

Tadım sonrası Mustafa Bey'in köpüklerle hayat verdiği kahvelerimizi yudumlarken yanına Krispy Kreme'in eşsiz lezzetleri eşlik etti.

Workshop sonrasında kahve konusundaki bilgimiz ve iyi kahveyi ayırdedebilme yeteneğimiz oldukça  oldukça gelişti.Üstüne adımıza hazırlanmış belgelerimizi de alarak sertifikalı birer kahve tüketicisi olduk.

Sizde kahveye ilgi duyuyor ve bu konuda deneyiminizi zenginleştirmek istiyorsanız kahvenizi hobiniz yapacak birbirinden eğlenceli workshoplara katılabilirsiniz.

Barista Akademi, sizleri birbirinden farklı 3 workshop seçeneğiyle 
kahve uzmanı yapıyor.  

-3rd Wave Kahve- Üçüncü Nesil Kahve Eğitimi
2 Saat
Çekirdekten fincana kahveye genel bakış.
Nitelikli kahve unsurları.
Üçüncü nesil demleme metodları. (V60, Cold Brew, Chemex, Aeropress, Syphon) 

-Kahve Tadımı ve Kişi Damak Zevkine Özel Kahve Tespiti: 

2 Saat
Kahve kavurma ve harmanlama mantığı.
Temel kahve tadım eğitimi.
Tadım sonrası kişiye özel kahve profili çıkarılması.

-Kahve ve Doughnut Aile Paketi: 

2 Saat
Annelere özel kahve eğitimi: Temel espresso makinesi ile çalışma eğitimi. 
Evde, ofiste spesiyal kahve hazırlama ve kahve demleme metodları.
Çocuklara özel doughnut ve milkshake hazırlama aktivitesi: Çocuklar doughnut şapkalarıyla, birbirinden lezzetli doughnutları kendileri süsleyecek ve sevdikleri tatlarda milkshake hazırlamayı öğrenecekler.

-Barista Akademi
Workshop Etkinlikleri Fiyat Bilgisi
 
3rd Wave Kahve- Üçüncü Nesil Kahve Eğitimi: 100 TL + KDV / Kahvesever
Kahve Tadımı ve Kişi Damak Zevkine Özel Kahve Tespiti: 100 TL + KDV / Kahvesever
Kahve ve Doughnut Aile Paketi:  120 TL + KDV / Kahvesever

Workshop etkinlikleri zamanları ve 10 kahveseverin üzerinde yapılacak toplu workshop istekleriniz için lütfen bilgi isteyiniz.

http://www.krispykreme.com.tr/

https://www.facebook.com/krispykremeturkiye

 https://twitter.com/KRISPYKREME_TR

LANSMAN: DEBORAH MİLANO İLE YENİ SEZON MAKYAJ TRENDLERİ

Geçtiğimiz hafta Melodi Elbirler davetiyle Deborah Milano'nun Karaköy Sub Hotel'de düzenlenen lansmanına katıldım.Oldukça renkli geçen bu davet markanın ürünlerini yakından incelememe ve lansman sonrasındaki alışverişlerimde kendimi Deborah stantının önünde bulmama yol açtı.

Aşağıdaki resimdeki farlar ne demek istediğimi açıkça ifade ediyor sanırım.Farlar içinde öyle güzel renk ve dokular var ki 07 numaralı far paleti ilk fırsatta makyaj çekmeceme girmezse sanırım rahat edemeyeceğim.

Make up Artist Fezi Altun'dan günlük makyaj tüyoları ve sezonun renk trendleri hakkında bilgi alırken önümüzdeki ayların oldukça renkli geçeceği,son yıllarda herkesin mesafeli durduğu mavinin ve diğer canlı renklerin yavaş yavaş makyajlarda yer almaya başlayacağını öğrendik.

 Aslında mavi,mor ve yeşil  farlara yükselen nude makyaj trendine rağmen yabancı çekimlerde rastlıyorduk.Anlaşılan o ki seksenlerin kötü uygulamalarıyla hafızamızda kalan mavi tonlar yeni bir yorum ile kullanılabilir hale gelecek...

 Deborah'ın baked allıklarını pek çok kez incelememe rağmen diğer allıklarını inceleme şansı bulamamıştım.Natural Effect Allıklar oldukça dikkatimi çektiler.Özellikle 01 numaralı Chocolate rengini çok sevdim.Önümüzdeki günlerde bu renkten detaylarıyla bahsetmek istiyorum.

 Gelelim lansmanın en renkli kısmı olan Face chartlar üzerine makyaj yapma kısmına.Masalarımızda bulunan ve yoğun ilgimize maruz kalan far ve allıkları kullanarak kendi makyajımızı tasarladık.Ben işe dönme saatim geldiği için makyajımı üzülerek tamamlayamadım ve yarım bıraktım ancak diğer arkadaşların hazırlamış oldukları makyajları daha sonra tek tek inceledim.

 Yepyeni farlar,kalıcı rujlar ve birbirinden güzel allıkları olan Deborah ile birlikte olmak çok güzeldi.Nazik daveti için tatlı Melodi Elbirler'e ve Deborah Milano ekibine çok teşekkür ediyorum.

Sizinde çok seveceğinizi düşündüğüm ürünler hakkında önümüzdeki günlerde tekrar konuşuyor olacağız.

Siz Deborah Milano ürünlerinden hangilerini kullanıyorsunuz.Markadan bir ürün tavsiye etmeniz gerekse bu hangisi olurdu?

FLORART İSTANBUL İLE ÇİÇEK DÜZENLEYİP RENKLENDİK

Geçtiğimiz hafta Bloggerlar Paylaşıyor davetiyle çok farklı bir deneyim yaşamak üzere Florart İstanbul'a misafir olduk.Hem ilk kez çiçek düzenlemesi yapacağım hemde ilk kez Ceren'le bir etkinliğe katılacağım için çok heyecanlıydım.

''Herkes çiçek düzenleyebilir'' ifadesine yer veren Florart ilk akla gelenin aksine bir çiçekçi değil,kurumsal organizasyon çalışmaları ve canlı çiçek tasarımı dersleri veren  bir eğitim atölyesi olarak hizmet veriyor.

Yani hem meslek edinmek isteyenlere ''Profesyonel Çiçekçilik Eğitimi'' hemde çiçek severlerin evlerindeki çiçekleri daha göze hitap eder halde sunabilmenin eğitimi veriliyor.

Önce Florart kurucularından Buse Hekimci bizlere çiçekler hakkında genel bilgiler verdi.

Günle ilgili detaylara geçmeden önce aldığım minik notlarımı paylaşmak istiyorum.

*Çiçekçilerde gördüğümüz çiçekler çoğunlukla Antalya'da seralarda yetiştiriliyor ve kesme çiçek olarak adlandırılıyorlar.

*Çiçek besini çiçeğin su çekmesini sağlıyan önemli bir destek.Besin kullanıldığında bu çiçekleri çiçekçiye geldiği tarihten itibaren bir ay kadar canlı tutmak mümkün.

*Vazoya 3/1 oranında su doldurup çiçek saplarını ucundan verev keserek suya yerleştiriyoruz.Su içinde kalan kısımlarda bulunan yaprakları temizlediğimizde bakteri oluşumu engelleniyor ve çiçeklerimiz daha uzun süre dayanıyor.

*Su bulanıklaştığında suyu değiştirmek,haftada bir gün vazoyu yıkamak çiçeklerimizin daha uzun süre bizimle olmasına katkıda bulunacak.

*Çiçeklerin insan psikolojisi üzerinde rolü büyük.Buse Hanım o gün bize evimizin girişine mümkünse pembe renkli canlı çiçekler yerleştirmemizi önerdi ve işten geldiğimizde ilk olarak o çiçeği görerek rahatlayacağımızı ekledi.

Ardından Buse Hanım çiçek düzenleme konusunda bir model oluşturarak hangi bitkilerin nereye yerleştirileceği hakkında bilgi verdi.

Önce süngerimizi suya bırakıp su çekmesini sağlıyor ardından kullanmak istediğimiz çiçeklerin saplarını sivriltiyoruz.Yeşil yapraklardan oluşan bitkileri kenar kısımlarda ya da yanlarda destek olarak kullanıyoruz.Çiçek kullanırken yakın tonlarda çiçekleri bir arada,çiçek kısmı uzun olanları ise tasarımımızın ortasında ya da arka kısmında destek olarak kullanıyoruz.

Biz tüm bunları dinlerken ufak ufak sıkılıp mırıldanan Ceren bilgi kısmından uygulama kısmına geçince birden etkinliğe dahil oldu.Kendi çiçeğini tasarlamak için önce süngerini ıslattı ardından birer birer çiçekleri keserek kendi düzenlemesini yapmaya başladı.

Yemyeşil dallar,yapraklar mis kokulu güller eşliğinde hepimiz kendi tasarımımızı oluşturmaya başladık.Çiçeklerle uğraşmak,onlara dokunmak bence çok rahatlatıcı bir çalışma.Büyük keyif alarak acemice de olsa tasarımımı tamamladım.

Öte yandan miniğimin çiçekleri kesmek için gösterdiği çabayı izlemek ve zaman zaman ona yardımcı olmakta ayrıca keyifliydi.

Çiçeklerimizi düzenlediğimizde ise bizi bekleyen bir sürpriz vardı.Adımıza hazırlanmış katılım belgelerini mutlulukla aldık.

Son olarak düzenlediğimiz çiçeklerle poz verdik.Ceren'in tasarımı kendi gibi rengarenk !

Güllerimin sırası sürekli kayıp bozulsada bu da benim düzenlemem!

Bu tip düzenlemeler genellikle yanyana getirilerek masa düzenlemede kullanılıyormuş.

Ben bu workshop sonrası tüm gün dışarda olmama rağmen büyük bir dinlenmişlik ve rahatlama ile evime döndüm.Eğer çiçeklere meraklıysanız ve kendiniz için zaman ayırabiliyorsanız Erenköy'de bulunan Florart'ın eğitim takvimine göz atabilirsiniz.

Bunun dışında çocuklar için çiçek düzenleme,yetişkinler için sukulent-terraryum çalışmaları da bulunmakta ki bu terraryumlar son dönemde oldukça revaçta.

Vermiş oldukları bilgiler için Buse Hanıma,nazik daveti içinse sevgili arkadaşım Şafak Karadeniz Kilimcigöldelioğlu'na  sonsuz teşekkürler ...

Detaylı bilgi için;

https://www.florart.com.tr/