1 Tem 2016

ORIFLAME OPTIMALS EVEN OUT CC KREM İNCELEMESİ

Yaz gelip havalar ısındığından beri çok sevdiğim fondötenlerimi rafa kaldırıp elimdeki BB ve CC kremleri kullanmaya başladım.Oriflame Optimals Even Out CC Yüz Kremi aylar önce elime geçmiş ancak mevsiminde etkisiyle bir türlü deneyememiştim.Havaların ısınmasıyla denediğim ve sonrasında elimin sıklıkla gittiği ürünlerden biri de Oriflame'in bu CC kremi oldu.
Bugün bir süredir kullandığım bu kremin genel özelliklerinden ve benim cildimde yarattığı etkilerden bahsetmek istiyorum.
Günlük kullanıma uygun olduğunu düşündüğüm CC krem fondötene yakın kıvamı ile cilt kusurlarının görünümünü azaltıp eşitlenmiş bir cilt tonu sağlarken ciltte fondötenin yarattığı ağırlık hissinin aksine daha uzun süre rahatsızlık hissetmeden kullandığım bir ürün oldu.

Sadece iki rengi bulunan CC kremin bendeki rengi olan Light ilk sürdüğümde açık renk hissi verse de bir süre sonra cilt rengimle bütünleşiyor.Medium renginin bana daha iyi olacağını düşünerek internette biraz araştırma yaptığımda medium renginin koyu cilt tonlarına uygun olduğu ya da yazın bronzlaştıktan sonra kullanılabileceği bilgisine ulaştım.
Oriflame Optimals Even Out CC Krem Yorumları
Özellikle ıslak makyaj süngeri ile uyguladığımda duruşunu çok beğendiğim krem cildime aydınlık bir görünüm kazandırırken bir fondötene yakın derecede kusur kapatıyor.Ben karma cilt yapım sayesinde bu ürünü sıcak yaz günlerinde altına başka bir ürün uygulamadan tek başına kullanabiliyorum ve ürün bilgisinin aksine mat değil nemli ve hafif ıslak bir bitiş elde ediyorum.Krem cildimdeyken aynaya baktığımda gördüğüm sonuç beni memnun ederken
gün sonunda özellikle alın bölgesinden parlamaya başlıyor.Normal ve kuru ciltlerde bu durumu yaşamayıp daha iyi bir sonuç elde edeceği
görüşündeyim.

 Koyu renkli lekeleri giderme ve yenilerinin oluşumunu engelleme vaadinde olan ürün içerdiği SPF20 ile leke oluşumunu bir miktar engelliyor olsada var olan lekelerimde şimdilik bir değişiklik gözlemlemedim.
Oriflame Optimals Even Out CC Krem Yorumu
 Oriflame Optimals Even Out CC Krem cilt rengini başarılı bir şekilde bütünlemenin yanında koruyucu antioksidan Lingon 50:50 ve cildi aydınlatıcı bitki özü Rumex aktif bileşeni ile formüle edilmiş.Tüm bu olumlu özelliklerin yanı sıra olumsuz özellikleri yok mu derseniz içerik olarak çok masum bir ürün olduğunu söylemek zor. Bu konuda hassas olanlara kremin cilde sürüldükten sonra hissedilmesede parfüm içerdiğini ayrıca kozmetik ürün deyince ilk akla gelen bileşenleri içinde bulundurduğunu söylemek isterim.Bu noktada kendi cildimde herhangi bir rahatsızlık,sivilcelenme vb bir sorun kesinlikle yaşamadım.Aksine kullandığım gün sonunda bile cildimi daha iyi hissettim ancak bu konuda hassas olanlar için seçimlerini yaparken içerik listesini göz önünde bulundurabilirler.
Oriflame Optimals Even Out CC Krem Yorumları
 Kol içinde denediğimde koyu gibi görünen Light rengi yüzümde daha açık renk kalıyor ancak dakikalar sonra cildimle bütünleşerek çok daha iyi bir görünüme kavuşuyor.
50 ml ürün içeren CC kremin fotoğrafta görünen kadarı tüm yüzüme yetiyor.Bu sebeple fiyatına göre oldukça ekonomik bulduğum bir ürün oldu.
Sizde yaz için fondöten ağırlığını yaşatmadan kusurları gizleyen,cilde aydınlık bir görünüm verirken nemlendiren bir ürün arayışındaysanız Oriflame Optimals Even Out CC Krem 'e şans verebilirsiniz.
Son katalogta bu ürüne göremesemde sitesinde arattığımda ürünü görebildim.İndirimsiz güncel fiyatı ise 43.90 TL.

Siz yaz ayları geldiğinde makyaj rutininizde değişiklikler yapıyor musunuz,Her daim fondöten diyenlerden misiniz yoksa BB ve CC kremlere geçenlerden mi ?

27 Haz 2016

HİMALAYA HERBALS NEEM CİLT BAKIM ÜRÜNLERİ DENEYİMİ

Hindistan ve Sri Lanka ormanlarına özgü bir ağaç türü olan Neem bitkisinin yaprak ve meyveleri alternatif tıpta farklı ihtiyaçlara yönelik olarak kullanılmasının yanında kozmetik sektöründe cilt sorunlarının azaltılmasına yönelik bir içerik olarak kullanılıyor.
Cildi yatıştırma,yumuşatma ve nem kazandırma özelliği bulunan Neem bitkisi Himalaya Herbals ürünlerinin öne çıkan maddesi olarak karşımıza çıkıyor.Şimdi gelin serinin Gratis tarafından gönderilen üç farklı ürününe ve bu ürünlerin benim cildimde bıraktığı etkilere göz atalım.

HİMALAYA HERBALS NEEM ÖZLÜ YÜZ TEMİZLEME KÖPÜĞÜ
Normal ve yağlı ciltlere özel yüz temizleme köpüğü problemsiz bir cilt için gerekli olan temizleme görevini başarıyla yerine getiriyor.
Ben kullanım kolaylıklarından dolayı köpük formlu temizleyicileri seviyorum.Köpük form kullanım kolaylığı sağlıyor ancak sıradan temizleme jellerine göre daha hızlı bitmesi  dezavantajı oluyor.
Himalaya Herbals Temizleme Köpüğünü sabahları cildimdeki fazla yağdan kurtulmak akşamları ise misel su ile yapılan temizlik sonrası arta kalan kalıntıları gidermek için kullandım.
Daha önce makyajımın kabasından kurtulduysam ellerimle,cildimde hala temizlenmesi gereken bir makyaj olduğunda ise yüz temizleme fırçası ile iki kez kullandım ve etkili bir temizlik elde ettim.
Karma cildimin çabucak alıştığı bu köpük ilk birkaç kullanımdan sonra cildimle uyum sağladı ve herhangi bir irritasyon ya da aşırı kuruluğa yol açmadı.Paraben,SLS,SLES,fitalat içermeyen formülü ise diğer bir sevdiğim yönü oldu.
*Yaz aylarında oldukça iyi anlaştığım köpük kış gelipte cildimin yağ salgısı azaldığında hafifçe gerginliğe ve ağız kenarlarımda kuruluğa yol açtı.
Himalaya Herbals Neem Yüz Temizleme Köpüğü

HİMALAYA HERBALS ARINDIRICI NEEM ÖZLÜ YÜZ YIKAMA JELİ

Temizleyici köpük ile benzer şekilde cildi arındırmayı,yağ oluşumunu azaltmayı vaad eden temizleme jeli antibakteriyel özelliği ile bilinen zerdeçal ve neem özü ile akne ve sivilcelerin oluşumunu azaltmayı vaad ediyor. (*serinin diğer ürünleri ile birlikte kullanımda)
Himalaya Herbals Neem Yüz Temizleme Jeli
Formülü daha önce denediğim temizleme jellerine kıyasla oldukça farklı, adeta jöle kıvamında olan bu jeli en iyi fırça ile uygulayabildim.Kullanım sonrası cildimin tamamen temizlenmiş olduğunu hissettiğim bu jeli köpük temizleyiciye oranla daha az sevsemde jel formlu ürün seven çok yağlı ciltlere önerebilirim.

HİMALAYA HERBALS ARINDIRICI SCRUB

 Serinin tamamlayıcı ürünlerinden olan bu Scrub içerdiği kayısı parçacıkları ile ciltteki ölü deriyi kaldırarak gözenekleri temizlemeyi vaad ediyor.Su ile nemlendirilmiş cildime uygulayıp masaj yaptıktan sonra yıkayarak cildimden uzaklaştırdığım scrub yıkama sonrası cildimi hafifçe gersede ilerleyen dakikalarda cildimi temiz ve yumuşamış hissetmemi sağladı.
Ben genellikle Scrub tarzı ürünlerden çok hoşlanmıyorum.Yazıda bahsedebilmek adına bu ürünü sadece birkaç kez denedim.Bu sebeple uzun vadedeki etkilerini kestiremiyorum ancak siz bu tarz ürünlerden hoşlanıyorsanız kokusu dışında beğenmediğim bir özelliği olmayan bu Scrub'a şans verebilirsiniz.
Himalaya Herbals Neem Temizleyici Scrub
Himalaya Herbals serisinde cildin farklı ihtiyaçları ya da kişinin kullanım tercihlerine özel köpük,jel,maske,scrub gibi temizleyici ürünlerin yanı sıra ağız bakımı ve şampuan gibi farklı ürünlerde bulunuyor.
Bu üç ürün içinde benim en favori ürünüm temizleyici köpük oldu ve bundan sonraki cilt bakım rutinlerimde de yer verebileceğimi düşünüyorum.

Siz Himalya Herbals ürünleri ile tanışma fırsatı buldunuz mu,bu ürünler arasında sizin favoriniz hangisi?

21 Haz 2016

LOCCİTANE SUKULENT TASARIMI ETKİNLİĞİ


L'occitane
Görünümlerinin çekiciliği ve zahmetsizce yetiştirilebilmeleri gibi özellikleriyle sukulentlerin bendeki yeri ayrıdır.
Şimdiye kadar hep saksıda yetiştirdiğim bu bitki hakkında bilgi almak ve sukulent tasarımı konusundaki işlem basamaklarını öğrenmek için L'occitane'nın Terrarium House'da düzenlediği atölye çalışmasına büyük bir heyecanla katıldım.
5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlik L'occitane ruhunu yansıtan,doğallığı ön plana çıkaran ve şehir karmaşasından yorulmuş zihinlerimizi arındıran bir etkinlik olarak hafızamda yer edindi.
L'occitane Türkiye

Bu yazımda doğa dostu,iyi hissettirmeye odaklı güzellik ve bakım ürünleri sunan L'occitane aracılığı ile katıldığım bu atölye çalışmasında Galata Terrarium House'da edindiğimiz bilgilerden bahsetmek istiyorum.

  • Gövde ve yapraklarındaki dokularda su tutabilen kaktüs ailesine ait olan sukulentlerimiz için büyük cam fanuslar hazırlanmıştı.Bu bitkiler suyu 15 gün kadar depolayabildikleri için fazla su köklerin çürümesine yol açabiliyor.Bu sebeple hem fazla suyu tutması hemde suyu neme çevirebilmesi için fanuslarımızın en altına küçük çakıl taşları yerleştirerek çalışmamıza başladık.
  • Ardından fanus içinde zararlı bakterilerin üremesini engelleyecek ve bitkimizin uzun süre canlı kalmasını sağlayacak olan aktif karbon kömürünü taşlarımızın üzerine ince bir tabaka halinde yerleştirdik.Son olarakta torf adı verilen kaliteli toprağımızı 4 parmak kalınlığında yerleştirerek sukulentlerimizin yerleştirileceği aşamaya gelmiş olduk.
  • Üç farklı sukulentimizi saksılarından çıkarıp köklerini temizledikten sonra torf üzerinde kökümüzün sığacağı büyüklükte çukurlar açarak toprağı sıkıştırmadan bitkilerimizi yerleştirdik.
  • Son aşama minik çakıl,kum ve ağaç kabuklarından dilediğimizi seçerek tasarımımızı süsleme kısmıydı.Ben çakıl taşları,ağaç kabukları ve L'occitane ile özdeşleşen yapay ölmez otu kullanarak çalışmamı bitirdim.
L'occitane
Sukulent düzenlememin son hali ve sonrasında Terrarium House'ta karelediğim birbirinden güzel terraryumlarla yazıma son verirken her aşamasından ayrı keyif aldığım ve huzur bulduğum bu çalışma için Loccitane Türkiye ve Terrarium House'a teşekkür ederim.Sizde sukulentlerinizi farklı bir sunumla yetiştirmek isterseniz edineceğiniz birkaç malzeme ile kendinize özel bir çalışma yapabilirsiniz.

Sukulent Tasarımı


Alt görsel kaynak-Terrarium House
Evde çiçek yetiştirmekte zorlanan biir olarak az ilgi isteyen ancak bir o kadarda şık duran Sukulent'lerimi ben çok sevdim.Hatta eve gelince yanlarına yeni arkadaşlar ekledim.
Siz sukulent ve teraryumlar hakkında neler düşünüyorsunuz,daha önce evde uzun dönem yetiştirdiğiniz benzer bitkileriniz oldu mu?

20 Haz 2016

SLEEK SOLSTİCE AYDINLATICI PALETİ İNCELEMESİ

 İngiltere'nin popüler kozmetik markalarından Sleek geçtiğimiz haftalarda sürpriz bir şekilde Gratis raflarında yer aldı.Tam da aynı zamanda yurt dışına çıkacak bir yakınım için yaptığım alışveriş listemde bulunan Solstice Aydınlatıcı Paletini hemen listemden çıkararak Gratis'ten görerek alma şansı buldum.
İki farklı renk seçeneği bulunan aydınlatıcı paletlerden bir tanesi üç krem bir toz aydınlatıcı içerirken Solstice bir krem üç toz ürün içeriyor.
SLEEK SOLSTİCE AYDINLATICI PALETİ KULLANANLAR
Öncelikle ambalajı çok şık bulduğumu söylemek istiyorum.Altın renkli kaliteli plastik ambalaj drugstore sınıfındaki bir ürün için fazlasıyla iyi görünüyor.Dört farklı rengi bir arada sunuyor olması,pigmentasyonu ve bunları dilendiği takdirde belli bölgelere uygulayarak en iyi ışık alan görünümü elde etme şansı vermesi ile Sleek Solstice Aydınlatıcı Paleti'nin kısa sürede sevgimi kazandığını söyleyebilirim.
SLEEK SOLSTİCE AYDINLATICI PALETİ KULLANANLAR

Palet içindeki renkleri tek tek değerlendirmek gerekirse;

EPLICTIC: Ben kozmetik ürünlerde krem yapılı ürünleri kullanmaya genellikle çekinirken Ecliptic isimli kremsi aydınlatıcı beni hiç zorlamadı.Kaşaltı bölgesi için önerilen rose tonlu aydınlatıcıyı kaş altı dışında elmacık kemiği üstünde tek başına uyguladığım gibi diğer renkler için yoğun bir etki elde etmek istediğimde bu etkiyi güçlendirecek bir baz olarakta kullandım.Kremsi formüle rağmen ağır olmayan yapısı ve çabucak dağıtılmasını dağıtıldığında verdiği ıslak gümüşi etkiyi oldukça sevdim.

SUBSOLAR : Açık sarı tonlu bu aydınlatıcı hem dokunulduğunda verdiği his hemde pigmentasyonu ile baked tarzındaki diğer iki aydınlatıcıdan farklı özellikte.
Burun kemiğine şekil verme amacıyla kullanılması önerilen bu aydınlatıcının kullanılacağı yerden dolayı daha az pigmentli olduğunu düşünme eğilimindeyim.Dört aydınlatıcı içinde en az hoşlandığım rengin bu olduğunu da eklemeliyim.

HEMISPHERE : Paletin en pigmentli rengi olan leylak tonlu Hemisphere lila tonuyla ilk gördüğümde beni biraz korkutsada kullanmaya başladıkça en sevdiklerimin başına geçiverdi.Elmacık kemiklerinin üzeri ona emanet ...

EQUINOX : Hafif somonluk içeren bu aydınlatıcı dudak üstü için önerilsede Hemisphere gibi elmacık kemiklerinin üzerinde de oldukça hoş oluyor.Aydınlık renklerden hoşlanıyorsanız aydınlatıcı renklerin en az iki tanesini far olarak kullanmanız da mümkün.

Yüzdeki yüksek bölgelere uygulandığında ışığı yansıtarak yüze sağlıklı bir görünüm veren,yüz hatlarını belirginleştiren aydınlatıcı doğru uygulandığında bence fiyatının karşılığını sonuna kadar veriyor.Ben uygulama yaparken kendi cilt tipimin özelliklerini de göz önünde bulunduruyorum.  Tercihim genellikle dudağın tam burun altına denk gelen üst çizgisi,elmacık kemiklerinin üstü ve kaş altı bölgesine aydınlatıcı uygulamak,karma cilt tipine sahip olup parlamaya müsait olduğumdan alın,burun ve çenemde aydınlatıcı kullanmamak şeklinde oluyor.

Sleek Solstice Aydınlatıcı ile ilgili renk swatchlarını gece çekiminde istediğim gibi fotoğraflayamadığımdan minik bir video ile yazımı desteklemek istedim.Video'da Subsolar'ın taşlaşmış gibi görünen görüntüsü sizi yanıltmasın.Swatch yaptığım elimi silip nemliyken dokunduğumdan toz yapılı formu bozulsada kendi fırçası ile üzerinden geçince hemen eski haline döndü.
Aşağıdan videomu izleyebilirsiniz.


Siz aydınlatıcılar hakkında neler düşünüyorsunuz,Solstice paleti deneme şansı buldunuz mu,bu yazıdan sonra almayı düşünür müsünüz? Yorumlarınızı paylaşırsanız çok sevinirim.

*Sleek Solstice Aydınlatıcı ile harika bir mat ruj içeren hediye paketim için instagram'daki @makyajkelebegiblog adlı sayfama göz atmayı unutmayın ♥




15 Haz 2016

BİTEN VE ÇÖPE GİDEN ÜRÜNLERİM

Bitenler yazısı yazmayalı yine uzunca bir zaman oldu.Poşetleyerek apartman deposundaki kutuya attığım ürünler iyice çoğalınca bugün bir kısmından bahsetmek istedim.Aralarında çok sevdiğim ürünler bulunduğu gibi tekrar kullanmak istemediğim ürünlerde bulunan bitenler kutusuna gelin birlikte göz atalım.
 Dove Kırık Uçlara Karşı Etkili Şampuan ve Saç Kremi : Basın ürünü olarak elime geçen ve uzunca bir süre önce bitirdiğim şampuan ve saç kremi klasik bir şampuan ve saç kreminden beklenen tüm özellikleri yerine getiyorlar.Kırıkları önleme ve azaltma vaadini yerine getirmesede şampuanın köpürmesi,temizleme gücü,saçlarıma verdiği yumuşaklık ve ferah  kokusunu sevdim.Saç kremi de aynı şekilde işe yarar bulduğum ve bitene dek kullandığım bir ürün oldu.İçerik konusunda takıntılı değilseniz şans verebilirsiniz.

Wellness&Beauty Duş Köpüğü : Rossmann markalarından olan ve daha önce  Wellness&Beauty Vanilya ve Makademyalı Duş Köpüğü başlığıyla detaylarına yer verdiğim ürünü çok sevdim ve ara ara tekrar alarak kullanıyorum.

Avene Yüz Temizleme Köpüğü : Severek kullandığım cildimi kurutmadan temizleyen köpüklerden biriydi.En favori ürünüm Caudalie'den sonra ikinci sıraya rahatlıkla oturabilir.

Nivea Yüz Temizleme Köpüğü : İndirimde denemek isteyerek oldukça uygun bir fiyata aldığım Nivea Yüz Temeizleme Köpüğü'de ilk birkaç kullanımdan sonra alıştığım ve yedeklediğim bir ürün oldu.Ben cildim karma olmasına rağmen hassas ciltlere uygun olan versiyonu seçmiştim.Kullandıktan sonra doğru bir karar verdiğimi,diğerini seçmiş olsaydım muhtemelen daha fazla kuruma sorunuyla karşı karşıya kalacağımı farkettim.
Cildiniz çok yağlı değil ve uygun fiyatlı bir köpük temizleyici arıyorsanız Nivea'ya şans verebilirsiniz.

Benri Kuru Şampuan : Akşam yıkadığım saçımın ertesi gün kirlenmiş bulmak beni zaman zaman kuru şampuan kullanımına yönlendiriyor.Gerçek yıkamanın ferahlığını vermesede günü kurtaran bu ürünü fiyatına göre fena değildi.

Bioxcin Şampuan : Femina versiyonunu benim,Genesis versiyonunu eşimin kullandığı Bioxcin defalarca banyomuzda yer aldı.Benim bir dönem başka bir şampuandan kaynaklanan saç dökülmeme iyi gelsede eşimin klasik saç dökülmesine bir etkisini görmedik.
Bath&Body Works Köpük Sıvı Sabunlar : Çöpe attığım ambalajları saymazsam BBW köpük sabunlar bu yıl en çok kullandığımız ürünler arasındalar.Hem koku hemde ellerimi hiç kurutmaması ile favorim olan sabunları indirimde stokluyorum.Diğer sabunlara nazaran daha çabuk biten bir ürün için 5 tanesi 49.90 bile fazla bir fiyat olabilir ancak bir kez alışıldığında bu sabunlardan vazgeçmek kolay olmuyor.Bu arada bu sabunların peeling formunda tanecikli olan versiyonlarını nedense hiç sevmediğimi de eklemeden geçemeyeceğim.

Lancome La vie est Belle Edp : Çıktığı yıldan beri favorim olan bu parfüm bittikçe aldıklarım arasında.La vie est Belle parfüm nasıldır,nereden kaça alınır? başlıklı yazım size detaylar hakkında bilgi verebilir.

Vavana Koku Çubukları : Sevgili İlknur'cuğumun Anne Sultanlar etkinliğinde tanışmış olduğum ortam kokusunu fresh kokusunun etkisiyle severek kullanmıştım.Nasıl bir ürün olduğunu merak edenler ''Hem duyularımıza hemde ruhumuza hitap eden ortam kokuları'' başlıklı yazıma göz atabilirler.

Cacharel Noa Dream Edp : Limited Edition olan bu parfümde severek kullandıklarım arasındaydı.Ne yazık ki artık bulmanın imkanı yok.

Issey Miyake L'eau de Issey Edt : Eşim için iki kez aldığımız bu parfümü ikimizde çok beğenmiştik.Babalar günü yaklaşmışken kokusuna göz atabilirsiniz.

Sephora Outrageous Maskara: Fırçasını ve kirpiklerime verdiği etkiyi çok sevmeme rağmen çıkarması tam bir eziyet olduğundan tekrar almayacağım.Bu maskara ile ilgili daha çok bilgiye ulaşmak için Sephora Outrageous Maskara başlıklı yazıma göz atabilirler.

 Rimmel Scandaleyes Maskara : İlk aldığımda sevmiş gibi olsamda sonradan hiç kullanamadığım maskaralar arasına girdi ve bitirilemeden beklediği için çöpe gitti.

 Ojeler : Ciate rengini ve yapısını çok sevdiğim ve sıkça kullandığım bir ojeydi.Belli bir seviyenin altına indiğinden artık ürüne ulaşmak oldukça zorlaştı.Bu yüzden bitenler kutusunda yerini aldı.Flormar ve H&M ye ait diğer iki glitter oje ise doğru dürüst kullanılamadan kuruyanlar arasındalar.
Avon Always on Point Göz Kalemi : Aldığımda severek kullanmış hatta detaylı yazısında rengini göstermiştim.Ne yazık ki artık kurumuş ve kırılmadan sürülmüyor.Bu yüzden çöpe gidiyor.

Farmasi BB Eye Cream çok sorunlu olmayan göz altları için kullanışlı olabiliyor.Hatta arada kullandığım diğer bir BB Eye Cream'de bitmek üzere.Yazısına sağ taraftaki popüler yayınlar kısmından ulaşabilirsiniz.Ruj ise firma tarafından gönderilen ir üründü.Mat yapısıyla fena bulmadığım oldukça kalıcı bir üründü ancak renginden dolayı iki defadan fazla kullanamadım.

Bir bitenler yazısını daha aradan çıkardığım ve boş ambalajları çöpe gönderdiğim için oldukça mutluyum.Yazıma burada son verirken bu ürünler arasında sizin sevdikleriniz/beğenmedikleriniz hangileri onu da okumak isterim

14 Haz 2016

PİDEKÖY İFTAR YEMEĞİ BULUŞMAMIZ

Geçtiğimiz hafta sevgili Yasemin yeni bir davetle bizleri bir araya getirdi.Bu kez iftar yemeği için Buyaka Pideköy'deydik.Günün yorgunluğunu bir süredir görüşemediğimiz dostlarla sohbet ederek atarken Pideköy'ün eşsiz lezzetlerinin tadına baktık.
Pideköy işletme ortaklarından Şebnem hanım pide çeşitleri hakkında bilgiler verip seçim yapmamıza yardımcı olurken işletme hakkında da bilgiler vererek Pideköy'ü yakından tanımamızı sağladı.
Benim ilk kez Ankara'da yaşadığım dönemde tanımış olduğum Pideköy'de, açık ve kapalı olarak hazırlanan pastırmalı,kavurmalı,kıymalı,peynirli,kuşbaşılı,karışık,patatesli,mantarlı,ıspanaklı ve Pideköy Dörtlüsü olarak adlandırılan dört lezzetin bir araya geldiği pide çeşitleri bulunuyor.
7 tahıllı,yüksek lif içeren,düşük kalorili pide seçeneği formuna dikkat edenler için çok iyi bir seçenek olmuş.Bu fikri hepimiz gerçekten çok sevdik.

Mercimek çorbası ile başlayan iftar yemeğimize Karadeniz'in meşhur fasülye turşu kavurması ve birbirinden güzel salatalar eşlik etti.Ardından sunulan pide çeşitlerinden benim tercihim kaşarlı,sucuklu pideden yana olurken İlknur'un pastırmalı pidesi'nin tadına bakmayı da ihmal etmedim tabi :)
Tatlı seçeneği olaraksa Künefe ve Sufle seçenekleri bulunuyor.Ben Ramazan ayına çok yakıştırdığım dondurmalı künefenin tadına baktım ve mutlaka size de öneririm.
Ankara'da olanlar 6 farklı Pideköy seçeneği ile oldukça şanslılar.İstanbul'da olanlar ise bu eşsiz lezzetleri Buyaka ve Palladium AVM Pideköy salonlarında bulabilirler.

Göstermiş oldukları özen,sunmuş oldukları güleryüzlü hizmet ve misafirperverliklerinden dolayı tüm Pideköy personeline, bu güzel güne aracılık ettiği için sevgili Yasemin'e çok teşekkür ederim.


Tasarım:Sawako Kuronuma