31 Tem 2015

PALMERS ÜRÜN DENEYİMİ:ŞAMPUAN,SIVI SABUN,EL KREMİ

Palmer's #14subat14sevgikadini etkinliğinde bizlere denememiz için şampuan,sıvı el sabunu ve el kreminden oluşan bir paket göndermişti.Geçtiğimiz aylarda ürünleri kullanma fırsatı buldum ve merak edenler için ürün deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.

En çok merak ettiğim ve ilk kullandığım ürün Kakao yağı içeren şampuan oldu.
400 ml ürün içeren ambalaja sahip olan Palmer's Kakao Yağı İçerikli Nemlendirici Şampuan saçı nemlendirmek,beslemek ve kaşıntılı kafa derisini yatıştırmak vaadiyle geliyor.
Mentol ve kakao karışımından oluşan kokusu naneli çikolatayı andırıyor ve bu çikolatayı sevenler için iştah açıcı oluyor.

Palmer's'ın bu şampuanı kullanım sırasında hakkında bir türlü kesin yargıya varamadığım bir ürün oldu.Kokusu kullanıma kesinlikle keyif katıyor.Paraben ve sülfat içermemesi çok güzel bir özellik ancak fazla köpürmediğinden benim gibi gür ve uzun saçlılar için birkaç yıkama gerektirerek ürün israfı oluyor.
Saçlarımı arındırma kısmına gelince iki şampuanlama sonunda saçlarım temizlenmiş,mis gibi kokmuştu ancak kafa derisindeki kaşıntıyı giderme vaadi ne yazık ki bende etkili olmadı.
Ürün hakkındaki kesin kararımı verdiren ise bir süre sonra yaşamaya başladığım saç dökülmesi oldu.İlk olarak kuaförüm söylediğinde pek inanmadığım saç dökülmem günler içinde giderek arttı ve uzun zaman sonra ilk kez bir şampuanla bitirmeden  yollarımı ayırmama sebep oldu.

Palmer's Amerika'dan ithal edilen,hayvanlar üzerinde test yapmayan,temiz içerikli bir marka.Şampuanı ile anlaşamamış olmak diğer ürünleri denemeyeceğimiz anlamına gelmez.Sıradaki ürün Organik Kakao Yağı ve E vitamini ile zenginleştirilmiş Palmer's Nemlendirici Sıvı Sabun oldu.

Tıpkı şampuan gibi sülfat içermeyen bu sıvı sabunu sevdim.Kakaomsu kokuya sahip sabun yıkama sonrası ellerimi hiç kurutmadığı gibi yumuşacıktı.Sülfat içermediği için çocuklar ellerini sık sık yıkarken içim daha rahat etti.Ben genellikle yıkama sonrası gıcır gıcır his bırakan sabunları seviyorum.Palmer's sıvı sabun bu anlamda beklentimi karşılamıyor ama bahsettiğim diğer özelliklerinden dolayı bundan sonra da ara ara alıp kullanabilirim.

Gelelim en sevdiğim ürün olan Kakao Yağlı E Vitaminli Yoğun Krem'e...
E vitamini ile zenginleştirilmiş konsantre el kremi cildi yağlandırmadan yoğun nem veriyor.Elimde bıraktığı kakao kokusunu ve uzun süreli nem hissini gerçekten çok başarılı buldum.

Neredeyse bir Body Butter kıvamındaki yoğun formüle rağmen sürüldüğü bölgede çabucak emiliyor.Ellerin yanı sıra diz,dirsekler ve topuklar gibi daha çok kuruyan bölgelerde de iyi sonuç veriyor.
Kremin ayrıca yara ve izler üzerinde yumuşatıcı ve iyileştirici etkisi olduğu,ayrıca cilt tonunu dengelediği de belirtiliyor ancak bu yazıyı yazana dek etiketini okumadığımdan yara izleri üzerinde denemeyi düşünemedim.
Cildinize bol nem verecek,paraben'den uzak iyi bir el kremi arayışındaysanız listenizin başına bu kremi de eklemenizi öneririm.
Yazıda geçen üç Palmer's ürünü ile ilgili benim düşüncelerim bunlardı.

Siz Palmer's markasına ait bir ürün deneyimlediniz mi,kullandıklarınız varsa düşüncelerinizi duymak isterim.
Sevgiler...



30 Tem 2015

Elancly Profesyonel İncelme Programı Deneyimim

Yaz ayları gelip de deniz mevsimi açılınca pek çoğumuz için alarm zilleri çalmaya başlıyor.
Geçen kış aylarına göre yediğimize içtiğimize daha bir dikkat eder,belki biraz spor yapar ve vücudumuzu şekle sokmaya çalışır hale geliyoruz.
Bende tatile hazır hale gelmek için yaz başında akşam yürüyüşlerine başladım ve bu yürüyüşleri Elancyl Selülit Serisi ile destekledim.
Bendeki selülit sorununun sürekli olmadığını, kilo almaya bağlı ve egzersiz yapmadığım dönemde artan cinsten olduğunu da belirtmek isterim.
Selülitle mücadale bir ekip işi.Daha önceleri sadece spor yaparak ya da masaj ile selülit sorunundan kurtulduğum dönemler olmuştu ancak süreç daha uzun sürmüştü.

Bu kez akşam yürüyüşlerime Elancly bakım serisini ekledim ve daha kısa sürede etkili sonuçlar aldım.

Birer gün arayla duşta Aktif masaj jeli ile bacaklarıma masaj yaptım.Sivri uçlu başlık yardımıyla üst kısmındaki delikten bir miktar jeli masaj başlığına doldurdum.Jelin kaygan ve hafifçe köpüren formülü sayesinde hem kan dolaşımımı hızlandırdım hemde jelin çok sevdiğim fresh kokusunun tadını çıkardım.
Duş sonrası Elancly Cellu Slim Bakım Kremi'ni sorunlu gördüğüm bölgelere dairesel hareketlerle masaj yaparak uyguladım.Hoş kokulu,akışkan krem çabuk emilen formülüyle cildime yumuşaklık ve uzun süreli nem kazandırdı.
Formülündeki Cecropia,Kafein,Elma ağacı ekstresi ve Sichuan biberi ekstresi sayesinde selüliti önleyen bakım kremi sayesinde yaklaşık 10 gün sonunda cildim daha iyi görünmeye başladı.Kullanım süremin sonunda ise selülit görüntüsünün %80'inden kurtulmuştum.

Kullandığım son ürün ise Elancly Sıkılaştırıcı Vücut Losyonu oldu.Uzun süreli nem veren hoş kokulu krem bölgesel ya da yaygın sıkılık kaybı durumlarında vücudun sıkılaşıp toparlanmasına yardımcı olma vaadiyle geliyor.30 ml deneme boyunu kullandığım kremi karın bölgemde kullandım ve önümüzdeki günlerde alışveriş listeme ekledim.
Son söz olarak Elancly Profesyonel İncelme Programı Ürünleri düzenli kullanıldıklarında,özellikle sporla desteklendiklerinde doğruca istenen sonuca götürüyorlar.

Sizde inatçı selülitlerden şikayetçiyseniz paraben içermeyen Elancly ürünlerine eczanelerden ulaşabilirsiniz.
Ürünler hakkında daha fazla bilgi için http://elancylturkiye.com/ sayfalarına göz atabilirsiniz.

Hassas Ciltler İçin Güneş Koruması : Eau Thermale Avène Lait Mineral Losyon SPF 50

%100 mineral filtre ile tüm hassas ve alerjik ciltlere
Güneşten özel korunma.
 Eau Thermale Avène Lait Mineral Losyon SPF 50
 Cildimizin yanmaya, tahriş olmaya değil ama güneşe ihtiyacı var. Yüzde yüz mineral filtreler içeren, hiçbir kimyasal koruma maddesi ve paraben içermeyen Eau Thermale Avène Lait Mineral SPF 50, tüm hassas, alerjik ciltler ve bebekler için geliştirilmiş, güneşle iyi ilişkiler kuracağınız tam koruma sağlayan bir güneş ürünü.
 Yaz deyince aklımıza hemen deniz, kum, güneş üçlüsü geliyor. Ancak ozon tabakasının son durumu göze alındığında hepimiz güneşten kaçar olduk. Kanserden korunmak, güneş yanığı sıkıntısı çekmemek, güneş maruziyeti dolayısı ile oluşabilecek lekelenmelere dur demek için mutlaka güneş kremi kullanmalıyız. 

Yüzde yüz mineral filtreli, hiçbir kimyasal koruma maddesi ve paraben içermeyen ve sadece fiziksel bir koruma sağlayan Eau Thermale Avène Lait Mineral SPF 50 Güneş Losyonunu tüm hassas ve alerjik ciltlerde, özellikle bebeklerde rahatlıkla kullanabilirsiniz.  Güneşin zararlı ışınlarından korunup, faydalarından yararlanarak tatilin keyfini çıkartabilirsiniz.
Tere ve suya dayanıklı özelliği olmasına rağmen, güneşe çıkmadan ve denize girmeden önce ürünü cildinize uygulayın. Özellikle yüzme aktivitesinden sonra veya uzun süreli güneşe maruz kaldığınızda, sık sık Eau Thermale Avène Lait Mineral SPF 50 %100 Mineral Filtre içeren Güneş Losyonu uygulayın.  
 Güneşten korunma ürünü kullansanız dahi, uzun süre güneş altında kalmayın.
 Perakende Satış Fiyatı: 67,9 TL 
*Basın Bültenidir



China Glaze Duo Setler

China Glaze ojelere benim kadar meraklıysanız sizlere güzel bir haberim var.
China Glaze ojelerin sevilen renkleri şimdi kozmetiksite.com 'da ikili avantaj paketleri halinde satılıyor.İkili China Glaze ojeler bu paketler ile oldukça avantajlı hale geliyor.





Amerika'dan ithaldir
Kanserojen içermez
36 ay dayanıklı
Sürülen oje daha uzun süre dayanır
Parlak görünüm 
Şişme ve kabarma yapmaz
Geniş renk seçeneği 
Porselen parlaklığında tırnaklar için China Glaze...


DUO China Glaze setleri kozmetiksite.com da sadece 20 TL üstelik Kargo Ücretsiz.




27 Tem 2015

Elidor ile Doganın Enerjisi Saçlarımda

Metropol hayatının saça düşman olduğu ve İstanbul'un saça en çok zarar veren şehirler listesinde dördüncü olduğunu düşünürsek yeni saç bakım ürünü arayışlarım hiç bir zaman bitmeyecek gibi görünüyor.Şehir yaşamının etkisiyle her gün saçımıza yapışan onlarca madde onları cansız gösterdiği gibi zamanla enerjisini kaybetmiş mat saçlara sahip olmamıza neden oluyor.
Üstelik hafta boyu süren yoğun iş temposu,hafta sonu ev ve alışveriş koşuşturmaları derken saçlarımda benimle birlikte yoruluyor ve onları hızlı bir şekilde kendine getirecek ürünlere ihtiyaç duyuyorum.

İşlem görmüş ,üstelik çok sık yıkanmaya ihtiyaç duyan saçlarım için uzun süredir  pahalı ürün arayışından vazgeçtim.Artık ürüne ulaşma konusunda beni, kullanım aşamasında ise saçlarımı yormayan ürünler kullanıyor ve elde ettiğim sonuçlardan memnuniyet duyuyorum.

 Bugün son dönemde kullandığım ve saç bakımı konusunda beklentilerimi karşılayan Elidor Doğanın Enerjisi Saç Bakım Serisi hakkındaki görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

Elidor Doğanın Enerjisi serisi Canlı ve Dirençli Saçlar ile Güçlü Saç Uçları olmak üzere 2 farklı bakım serisinden oluşuyor.

Işıltılı Saç konusundaki bilgileriyle dünyanın en çok aranan kuaförleri arasında olan Jamal Hammadi doğal içeriklere düşkünlüğü ile de tanınıyor.
Öncelikle her iki serininde saçlara enerjisini geri kazandıracak bitkisel ekstreler içerdiğini söylemek istiyorum.
Canlı ve Dirençli Saçlar Serisi antioksidan özelliği ile bilinen Ginseng içerirken,Güçlü Saç Uçları Serisi Angelika adıyla bilinen melekotu içeriyor.


Angelika kökü, saç bezlerini besleme,saç derisinin yağ dengesini sağlama ve saç oluşumu için ortam hazırlama gibi pek çok faydası bulunan saç üzerinde oldukça etkili bir bitki.Bu nedenle yorgun ve yıpranmış saçlarım için şampuan içeriğinde bulunması hoş bulduğum bir özellik oldu.

Ben havaların ısınmış olmasıyla güneşin saç üzerinde yarattığı kuruluk ve renk tahribatlarını düşünerek Canlı ve Dirençli Saçlar serisine ağırlık verdim ve serinin tamamını birlikte kullanmaya özen göstererek  saçlarım için yeni bir adım atmış oldum.

Elidor Canlı ve Dirençli Saçlar  Serisi,Şampuan,Saç Kremi,Ekspres Bakım Spreyi ve 7/24 Şekillendirici  Bakım Kremi'nden oluşurken  Elidor Güçlü Saç Uçlar Serisi Şampuan,Saç Kremi ve Ekspres Bakım Spreyi'nden oluşuyor


Sizde saçınızın ihtiyaç duyduğu Elidor serisine şans vererek beş kat daha sağlıklı saçlara saçlara giden yolda ilerleyebilir ve düzenli kullanımda doğanın enerjisini saçlarınızda hissedebilirsiniz.










24 Tem 2015

Caudalie Yüz Temizleme Köpügü ve Tonik Deneyimim

Son dönemde dikkatimi çeken cilt bakım markalarının başında Caudalie geliyor.Bir Fransız markası olan Caudalie'nin hikayesi 1995 yılında Bordeux'ta Mathilde Thomas'ın ailesine ait üzüm bağlarının kalbinde  başlıyor.Asma ve üzümün cilt üzerindeki faydalarını keşfeden aile üzüm çekirdeği polifenollerini elde etmek için patent alıyor ve Caudalie markası ortaya çıkıyor.
Caudalie'nin en önemli özelliği ürünlerin doğal içeriklerle üretilmiş olması.Hafif formüllü ürünlerin cildimi yormadan gorevini yerine getirmeleri sevdiğim bir özellik oldu ve markaya olan ilgimi artırdı.
Temel cilt bakımım için kullandığım Caudalie Yüz Temizleme Köpüğü , %98 doğal içerikler ile üretilmiş likit formda bir ürün.Pompasına basıldığında köpüğe dönüşen temizleyici karma cildimi kurutmadan temizleyen nadir ürünlerden biri oldu.
Kullanım şeklime gelince makyaj yapmadığım günlerde sadece iki pompa köpük tüm yüzümü temizlemeye yetti.Makyaj yaptığım günlerde ise önce Misel su ya da Caudalie Makyaj Temizleme Losyonu ile temizleyip sonrasında köpük ile yıkayarak tamamen temizlenmiş bir cilt elde ettim.
Temizleme ürününü kullanırken fırçaların köpüğü söndürdüğü hissine kapılarak sadece ellerimi kullandım.
Caudalie Nemlendirici Tonik ise pompalı başlığı ile yine kullanım kolaylığı sağlayan ve vaat ettiği gibi karma cildimde gerginlik ya da hassasiyet yaratmayan bir ürün oldu.Nemlendirici Vinolevure (Üzüm mayasının köpüğünden elde edilen ,suyu cilde hapseden bir bileşen)içeren formül cilt bakımımı tamamlayıp ciltte kalan son kalıntıları alıp götürdüğü gibi cildi bir sonraki  aşama olan nemlendirmeye hazırlıyor.
Portakal ve limon çiçeği ile karpuz ve nane yağı esansı içeren tonik alkol,paraben ve mineral yağlar içermiyor.
Sizde cilt bakımınız için hafif ve doğala yakın içerikli ürün arayşındaysanız Caudalie ürünlerine şans verebilirsiniz.
Bu yazıda bahsettiğin iki bakım ürünü bittikçe alacağım ve başka markalar denesemde geri döneceğim ürünler oldular.

Siz Caudalie ürünleri ile tanıştınız mı,tanıştıysanız en sevdiğiniz ürünler hangileri?



23 Tem 2015

Topicrem Sparkling Body Vücut Nemlendiricisi

Topicrem markasına ait Işıltılı Vücut Kremi yazın gelişiyle birlikte kullanmaya başladığım tatilde ise elimden düşürmediğim bir bakım ürünü oldu.
Öncelikle söylemeliyim ki bu ürün özel gün ve gecelerde cilde ışıltılı görünüm vermek,tatil akşamlarında elde ettiğiniz bronzluğu altın efektiyle güçlendirmek için ideal bir ürün.Ben bu tarz ürünleri genellikle yaz mevsiminde kullanmayı seviyorum.Kışın kapalı kıyafetlerin örttüğü tenimiz için çok uygun olduğunu düşünmüyorum.
Hem nemlendirme ihtiyacını karşılayan hemde ışıltılarıyla cilde sofistike bir görünüm kazandıran losyon, cilde kolayca yedirilebilen akışkan olmayan bir kıvama sahip.
Ben bu losyonu cildimin güneşten en çok  etkilendiği dönemde hem nemlendirmek hemde parlak bir efekt vermek için kullandım ve oldukça memnun kaldım.
Özellikle el,kol ve bacaklarıma uyguladığımda cildimin bütün kuruluğunu aldığı gibi verdiği nemin uzun süreli olması,yapış yapış bir his bırakmaması ve altın renkli ışıltılarıyla bıraktığı etkiyi çok sevdim.
Topicrem dermokozmetik bir marka ve satışı eczanelerde yapılıyor.Bu konuda hassas olanlar için çok masum olmayan içerik görselini ekliyorum.
Sizde benim gibi cilde ışıtılı görünüm veren losyonları seviyorsanız Topicrem'in bu ürünü oldukça işlevsel ve şans verilmeyi hak eden bir ürün diye düşünüyorum.Rahatsız edici olmayan hafif kokusu,verdiği nem ve parlaklık ile benim yazım Topicrem ile geçecek.

Cildinize ışıltı katmak için sizin kullandığınız ürünler neler,kullanıp da memnun kaldıklarınız hakkında yorumlarınızı bekliyorum.

16 Tem 2015

Bloggerlar Paylaşıyor ile Hacıbekir Şekercisi'nde Buluştuk

Geçtiğimiz hafta Bloggerlar Paylaşıyor sitesinin kurucusu sevgili arkadaşım Şafak ve site editörü Nihan'ın davetiyle Ali Muhittin Hacı Bekir'in Beyoğlu mağazasında iftar yemeği için biraraya geldik.
Bu organizasyon bizlere aslında pek çoğumuzun tanıdığı ve en az bir ürününü tatmış olduğu Hacı Bekir'i daha yakından tanıma fırsatı verirken bizleri eski İstanbul anılarıyla dolu keyifli bir yolculuğa çıkardı.
Beyoğlu her gittiğimde bana duygu fırtınası yaşatan,mis gibi tarih kokan büyülü bir semt.İşte o akşam tarih kokan bir caddede tarih kokan bir mağazada ağırlandık ve birbirinden güzel lezzetlerle tanışma fırsatı bulduk.
Mağazaya girdiğimizde Hacı Bekir'in dördüncü kuşak torunu olan Hande Hanım bizleri karşıladı.Bir süre vitrinleri gezip ürünleri inceledikten sonra bizler için hazırlanan sofrada lezzetli ev yapımı yemeklerle başlayan akşamımız eşsiz Hacı Bekir lezzetleriyle devam etti.



Benim hafızama Safranbolu'ya gittiğimde aldığım kutu kutu lokumlarıyla kazınan Hacıbekir'de binbir lezzet bulunuyor.



Çeşit çeşit lokumlar,şekerlemeler,badem ezmeleri,pastalar,limonatalar,şerbetler,ev yapımı reçeller...
Lokumlar zaten artık birer simge haline gelmişler.Ancak bunun yanında çeşit çeşit mevsim meyvelerinden hazırlanmış reçeller,limonata ve demirhindi şerbeti takdir edilesiydi.
Benim daha önce denememiş olduğum demirhindi şerbeti Osmanlı saraylarında çokça tüketilen,lezzetli olmasının yanında şifalı görülen bir içecekmiş.
Yemek sonrası sohbetimiz tatlılarla devam etti,Ben triliçe,yaz helvası ve çevirme fondan'ı denemek istedim.Fondan benim için biraz fazla tatlı olsada triliçe ve yaz helvasının lezzeti hala aklımdadır.



Ürünlerin her biri 238 yıllık bir deneyimin bir parçası ve nesilden nesile geçen bir efsane olmuş durumdalar.
Şimdi gelin birlikte Hacıbekir'in geçmişine uzanan nostaljik bir yolculuğa çıkalım ve bu köklü firmayı yakından tanıyalım.

 Bekir Efendi 1777'de İstanbul'a gelerek Bahçekapı'da küçük bir şekerci dükkanı açarak bugüne ulaşan şöhretinin temellerini atar.
Hacı Bekir Efendi Avrupa!dan gelen ''kelle''şekeri havanda dövüp erittikten sonra içine gül,tarçın,portakal ve limon ekleyerek o güne kadar görülmemiş lezzette akide şekerleri elde eder.Böylece adı yavaş yavaş duyulmaya başlar.Ancak şeker ve nişasta kullanarak ürettiği lokum Hacı Bekir efsanesinin temel taşı olur.Yeri hala doldurulamayan bu lokumun tadı ve kıvamı öyle benzersizdir ki batılılar taklit etmeye çalışırken jel şekerlemeleri icad ederler...

Akide ve lokumların ünü saraya ulaşan Hacıbekir Efendi II.Mahmut tarafından Şekercibaşılığa getirilir ve bundan sonra sarayın şekerleme ihtiyacı Hacıbekir Efendi tarafından karşılanır.

İstanbul'da bunlar olurken bir İngiliz gezgin lokumları ülkesine götürüp ''Turkish Delight''ismiyle yakınlarına ikram edince Avrupalılar Türk lokumuyla tanışmış ve bugünkü Turkish Delight ismi yerleşmiş olur.

Hacıbekir Efendi'nin vefatının ardından oğlu Mehmet Muhiddin Efendi daha sonrada oğlu Ali Muhiddin Bey markaya altın çağını yaşatır.
Günümüzde birçok yabancı ülkede temsilcilikleri bulunan Hacı Bekir,İstanbul'daki ilk mağaza olan Bahçekapı Merkez mağazasına ilave olarak Karaköy,Galata,Tepebaşı,Pangaaltı,Çarşıkapı,Parmakkapı,Kadıköy ve bizi misafir eden Beyoğlu şubelerini açmıştır.

Bu eşsiz gecenin sonunda elimizde Hacıbekir lokumlarımız,hafızamızda tatlı anılarla evlerimizin yolunu tuttuk.Lokumlarımızı bayramda sevdiklerimizle paylaşmak için özenle sakladık.
Sizde bir geleneği sürdürüp sevdiklerinizle lokum tadında bir bayram geçirmek isterseniz bir Hacıbekir şubesine uğramanız ya da http://www.hacibekir.com/tr/ adresine uğramanız yeterli.

Mutlu bir bayram geçirmeniz dileklerimle...



12 Tem 2015

Bebak Gül Ekstreli Cilt Bakım Ürünleri

Kozmetik dünyasındaki en nostaljik markalardan biri olan Bebak sevgili Gülsen'in etkinliğinde bizlere ailesine yeni kattığı gül ekstreli bakım ürünlerini göndermişti.
Gül kokusunu seven bir kozmetik sever olarak ürünleri kullandım ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Özellikle yaz ayları geldiğinde cildimi buzdolabında beklettiğim Gül Suyu ile temizlemeyi seviyorum.Bu ürünlerden biri yakında ayrıca bahsedeceğim gül distilesi iken diğeri de Bebak Gül Suyu oldu.
Cilt temizliği sonrasında tonik yerine ya da cildimde yağlanma hissettiğim zamanlarda kullandığım Gül suyu alkolsüz formülüyle cildimi rahatlattığı gibi kullanım sonrasında bazı ürünlerin bıraktığı ekşimsi gül kokusunu bırakmayarak memnun kaldığım bir ürün oldu.
Bebak El ve Vücut Nemlendirici Krem ise hem el hem de vücutta kullanılabilme özelliği ile bonuslu bir ürün oluyor.Hafif yapılı ve yağlı his bırakmayan formülüyle gül kokusundan biraz hoşlanan herkesin sevebileceğini düşündüğüm krem 20,75 ve 200 ml ambalajlarda satılıyor.
Bebak Sabun'a gelince içerdiği gül suyu ve gül özleri ile cildi kurutmadan temizleme ve tonik görevi yapıp cildi sıkılaştırma vaadi olan bu sabun ağır olmayan bir gül kokusuna sahip.Uzun zamandır cilt temizliğim için jel formlu ürünleri kullansamda yorum yapabilme adına bir süre Bebak sabunu kullandım ve karma cildimi kurutmadığını,çene bölgemde kurumaya bağlı beyazlık bırakmadığını farkettim.Cildi sıkılaştırma konusunda kısa sürede bir etkisini göremesemde fiyat-performans olarak değerlendirildiğinde eğer bir sabun severseniz bu üründen memnun kalacağınızı söyleyebilirim.
Son olarak yerli bir marka olan Bebak'ın son dönemde sürekli yeni ürünler çıkarması gözümden kaçmayan bir diğer nokta oldu.Sizde ürünler hakkında bilgi almak için buradan sayfalarını ziyaret edebilir,yeni Bebak ürünlerini keşfedebilirsiniz.

Bebak deyince sizin aklınıza hangi ürünler geliyor,en sevdiğiniz Bebak ürününüz hangisi?

11 Tem 2015

Orkid, yepyeni videosu Kız Gibi Durdurulamaz” ile genç kızlara özgüven aşılayarak nasıl #KızGibi Durdurulamaz olduklarını tüm dünyaya göstermelerini amaçlıyor


Tüketicilerin yaşamlarını iyileştirmeye odaklanan P&G markası Orkid’in geçtiğimiz yıl başlattığı #KızGibi kampanyasının ikinci videosu #Kız Gibi Durdurulamaz, 08 Temmuz Çarşamba günü Google Türkiye Ofisi’nde gerçekleşen Orkid #KızGibi Özgüven Zirvesi’nde Nil Karaibrahimgil’in katılımıyla ilk defa gösterildi. Orkid’in yepyeni #KızGibi Durdurulamaz videosu, toplumsal beklentilerin kızları nasıl kısıtladığını anlatıyor. Orkid, kanaat önderleri ve TED ile birlikte çalışarak ergenlik çağındaki kızlara özgüven aşılamak için harekete geçiyor. Orkid'in yaptığı yeni araştırma kızların yüzde 72'sinin toplum tarafından kısıtlanmış hissettiğini ortaya koyuyor


"Kızlar cesaret edemez" ve "Kızlar güçsüzdür" gibi cümleler, geçmişten günümüze gelen kısıtlayıcı ifadeler olarak karşımıza çıkıyor. Ancak Orkid’in, global adıyla Always’in yaptığı yeni sosyal deney, günümüzde de çoğu genç kızın toplum beklentileriyle kısıtlanmış hissettiğini ortaya koyuyor. Orkid Özgüven ve Ergenlik Araştırması´ndan elde edilen verilere göre kızların yüzde 72'si ne yapması ya da yapmaması gerektiği konusunda toplum tarafından kısıtlandığını düşünüyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında yayınlanan ilk “Kız Gibi” videosuyla tüm dünyada 90 milyon kişiye ulaşarak farkındalık sağlayan Orkid, şimdi, yeni araştırması sonucunda çektiği ikinci videosu “Kız Gibi Durdurulamaz” ile “Kız Gibi” ifadesinin negatif algısını pozitife dönüştürme hedefini bir adım öteye taşıyarak genç kızların nasıl #KızGibi durdurulamaz olduklarını tüm dünyaya göstermelerini amaçlıyor.
2014 yılında yayınlanan ilk #KızGibi viral videosunun da yönetmeni olan, ödüllü belgesel yönetmeni Lauren Greenfield, Orkid ile çalışarak toplum beklentilerinin özellikle ergenlik çağına giren kızlar üzerinde nasıl büyük bir etkiye sahip olduğunu vurgulayan bu yeni videoyu hazırladı. Her yaştan ve çevreden gelen kadınlara daha önce sırf kız oldukları için ne yapmaları veya yapmamaları gerektiğinin söylenip söylenmediği soruldu. Verdikleri cevapları öğrenmek için videoyu izleyin: https://www.youtube.com/watch?v=x7-Dw6sucIw

Yeni "Orkid #KızGibi Durdurulamaz" videosuyla beraber #KızGibi kampanyasının da sonraki aşamasına geçilmiş oldu: Dünya genelinde milyonlarca kızın sesini duyurmasına yardımcı olacak Orkid Global Özgüven Öğretimi müfredatını oluşturmak. Özgüven kazanma konulu en son araştırmalar kullanılarak hazırlanan yeni özgüven öğretimi müfredatı Orkid eğitim-düşünce önderleri ve uzmanların işbirliğiyle geliştirildi. Orkid’in ergenlik eğitimi üzerine sahip olduğu 30 yıllık bilgi birikimiyle oluşturulan bu müfredat her yıl 65 ülkedeki yaklaşık 20 milyon kıza ulaşacak. Ayrıca, kendini kar amacı gütmeden fikirleri yaymaya adayan TED de genç kızlara özgüven öğretmek amacıyla Orkid’e destek veriyor. Orkid ve TED, daha önce eşi görülmemiş bu işbirliğiyle, özgüven uyandıran içerikleri geliştirerek paylaşmaya değer derslerin dağıtıldığı öncü eğitim platformu olan TED-Ed üzerinden yayacak.

Kampanyaya uluslararası destek de, ödüllü oyuncu ve genç kızlara özgüven aşılayan, Game of Thrones’un Arya Stark’ı olarak bilinen Maise Williams’tan geldi. Williams, “Genç kadınların desteklendiğini hissetmesi ve tutkuları peşinde koşmaya teşvik edilmesinin önemli olduğuna inanıyorum. Orkid’in yaptığı bu kampanyayı destekliyorum ve kızlara #KızGibi özgüvenli ve durdurulamaz olmaları konusunda destek verdiğim için gurur duyuyorum” dedi.

Kız Gibi şarkısının yazarı ve kampanyanın destekçisi olan Nil Karaibrahimgil “Orkid tarafından yapılan bir araştırmaya göre kızların yüzde 89’u, yani neredeyse tamamı bir kızın yapması gereken şekilde davranmak ve hissetmek üzerine bir baskı olduğunu hissediyor. Aynı şekilde yüzde 79’u toplumun kızları “kutulara” hapsettiğini ve eğer bu engeller kalkarsa kızların kendilerine daha fazla güvenebileceklerine inanıyor. Kızlar tarafından böyle bir algının oluşması, toplumun genç kızlara bunları hissettirmesi çok üzücü. Birlikte, hepimizin genç kızlara durdurulamaz olduklarını gösterebileceğine inanıyorum” dedi. Nil Karaibrahimgil konuşmasının sonunda “Kızlar Yapamaz” yazılı kutunun üzerine çarpı işareti koyarak kızların her şeyi yapabileceği mesajını verdi.
 “Kız Gibi Durdurulamaz” videosu için 13 ülkede birden yapılan Orkid #KızGibi Özgüven Zirvesi’nin Türkiye ayağında henüz 16 yaşındayken muz kabuğundan biyoplastik üreterek “Kız Gibi Durdurulamaz” ifadesinin en iyi örneklerinden olan, 120 ülkeden binlerce öğrencinin arasından 2013 Google Bilim Fuarı yarışmasında ödül kazanan Elif Bilgin de kampanyanın destekçisi olarak yer aldı. “#KızGibi” bilimle uğraşmış, #KızGibi deney yapmış ve bir şeyleri #KızGibi keşfetmiş biri olarak kendi hikayesini anlatma şansına sahip olduğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Elif Bilgin “Çocukluğum boyunca yalnızca oyuncak bebekler alınan bir kız çocuğu olmadım. Ailemle birlikte bir şeyleri denemek, yeni bir şeyler oluşturmak her zaman en keyifli anları geçirdiğimiz aktiviteler arasındaydı. Petrol bazlı plastiklerin yerini alabilecek biyoplastik üretimi üzerinde fikir yürüttüm. Çöpe attığımız muz kabukları aklıma geldi. Muz kabuğunun içinde yüksek oranda selüloz ve nişasta gibi biyoplastik üretimine uygun maddeler var. İşte benim projem böyle başladı. Toplam 12 metoddan 10'u başarısız oldu. Her başarısızlığımın sonunda vazgeçmek, ya da belki de bilim bana göre değildir diye düşünmek yerine, sonunda yapabileceğime inandım. Ve sonunda biyoplastik üretmeyi başardım” dedi.
Ergenlik döneminde özgüven kazanımı üzerine bilgilerini paylaşan İletişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Hande Akın, “Her duygunun bedende hissedilen enerjisi vardır. Ergenlik döneminde bedenin değişmesi, gelişmesiyle birlikte genç kızlarda özellikle utanma duygusu pekişmeye başlar. Genç kızlıktan, kadın olmaya doğru atılan ilk adım; regl dönemleri utanılması gereken dönemler olarak bilinçaltına kayıt olmuştur. Genç kızda iyice pekişen utanma duygusu kişinin potansiyel enerjisini ortaya çıkarmasına engel olur. Ancak; ergenlik döneminde genç kızların hissettiği utanma duygusu ve bu duygunun durdurucu etkisinden kurtulmak mümkün. Utanma duygusu hayallerin önünü tıkayan ve genç kızları yapmak istediklerinden alıkoyan bir duygu. Tüm genç kızlar eğer gerçekten isterlerse bu duygunun durdurucu etkisinden özgürleşerek #KızGibi durdurulamaz olabilirler” dedi.
Orkid her yaştan, dünyanın her yerindeki kadınları bu harekete katılarak kendilerini kısıtlayan bu “kutu”lardan çıkmaya ve #KızGibi durdurulamaz olmaktan duydukları gururu paylaşmaya davet ediyor. Fotoğraf, video ve mesajlarınızı #KızGibi etiketiyle paylaşarak dünyanın her yerindeki kızlara yapamayacakları hiçbir şey olmadığını gösterin!



Orkid Ergenlik ve Özgüven Araştırması III. Dalga´da Elde Edilen Diğer Önemli Bulgular
·         16-24 yaş aralığındaki kızların yarıdan fazlası (yüzde 53'ü), yapmak istediklerini yapacak cesarete ergenlik sonrasında sahip olmadıklarını söylüyor.
·         Kızların neredeyse tamamı (%89), bir kızdan beklenen düşünce ve davranışı sergilemeye zorlandıklarını düşünüyor.
·         Kızların yüzde altmışı, yaşantılarının toplum beklentileri yüzünden olumsuz etkilendiğine inanıyor.
·         Kızların okulda cinsiyetleri nedeniyle bir aktiviteyi yapmaktan hoşlanmadıklarını söyleme oranı erkeklerden neredeyse iki kat daha fazla.
Orkid #KızGibi Hakkında
Orkid #KızGibi hareketi, dünya genelinde #KızGibi değişerek hayranlık bırakan milyonlarca kızdan ilham alıyor. Temmuz 2014'te başlatılan Orkid #KızGibi kampanyası kızlardaki özgüvenin ergenlik döneminin başlaması ve ilk regl ile beraber en düşük seviyelere indiği ve zararlı sözcüklerin bu özgüven kaybını daha da arttırabileceği düşüncesinden ilham aldı. "Kız gibi" ifadesinin kızların özgüvenini ne kadar derinden etkilediği görüldü ve insanlar arasındaki bu algıyı değiştirmek için başlatılan bir harekete ilham oldu: Orkid Ergenlik ve Özgüven Araştırması II. Dalga`ya göre, #KızGibi videosunu seyreden çoğu insan (16-24 yaş aralığındaki kadınların yüzde 76'sı ve erkeklerin %59'u) kafalarındaki "kız gibi" algısının bu videoyla değiştiğini ifade etti.

Araştırma Yöntemi
*Orkid Özgüven ve Ergenlik Araştırması III. Dalga, MSLGROUP Research tarafından toplamda 1.800 Amerikan'a (16-24 yaş aralığındaki 1.300 kız ve 500 erkek) yer verilen Research Now Panelleri kullanılarak yapılmıştır. Ulusal düzeyde temsil kabiliyeti olan 1.000 kız ve 500 erkekten oluşan örnekleme ek olarak Afrika kökenli 150 ve İspanya kökenli 150 Amerikalı yer almıştır. Araştırma 30 Nisan 2015 ila 8 Mayıs 2015 tarihleri arasından gerçekleştirilmiştir.

*Orkid Özgüven ve Ergenlik Araştırması II. Dalga, MSLGROUP Research tarafından toplamda 1.800 Amerikan'a (16-49 yaş aralığındaki 1.300 kız ve 500 erkek) yer verilen Research Now Paneli kullanılarak yapılmıştır. Ulusal düzeyde temsil kabiliyeti olan 1.000 kız ve 500 erkekten oluşan örnekleme ek olarak Afrika kökenli 150 ve İspanya kökenli 150 Amerikalı yer almıştır. Araştırma 5 Aralık 2014 Cuma ila 12 Aralık 2014 Cuma tarihleri arasından gerçekleştirilmiştir. 

*Basın Bültenidir
Tasarım:Sawako Kuronuma